Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- 25/11/2013 tarihli duruşma zaptında suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporunun düzenlendiği ve dosyaya konulduğu yazılı ise de, dosya içerisinde sosyal inceleme raporu bulunmadığının anlaşılması karşısında, suç tarihinde 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1 ve Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul vc Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/2.maddesi gereğince zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınmadan, alınmış ise denetime olanak sağlayacak şekilde dosya içerisine konulmadan hüküm kurulması, 2-5237 sayılı TCK"nın 31 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11/1.maddeleri gereğince, 5395 sayılı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden; somut olayda ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet kararı kurulan çocuk hakkında danışmanlık ve sağlık tedbiri kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 30.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.