Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/33936
Karar No: 2016/1806
Karar Tarihi: 28.01.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/33936 Esas 2016/1806 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/33936 E.  ,  2016/1806 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : İşe iade

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı, iş akdinin performans nedeniyle haksız ve geçersiz nedenle sonlandırıldığını ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edilmediği ve davalı tarafın duruşmaya çağrılmadığı görülmüştür.
    Mahkemece, feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davasını geri alıp almadığı veya davasından feragat edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
    6100 Sayılı HMK"nun konu ile ilgili maddeleri;
    123. maddesi “(1) Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir.”
    309. Maddesi “ (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
    (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
     (3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
    (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” ;
    311. maddesi “ (1) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” şeklindedir.
    Buna göre, feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Bir dava açıldıktan sonra, istisnai haller dışında davacı davadan feragat edebilir veya davayı takipten sarfınazar edebilir, yani davayı geri alabilir. Kanunda, davadan vazgeçme adı altında düzenlenmiş herhangi bir kurum yoktur. Bununla birlikte, uygulamada gerçekte davadan feragat edilmesinin amaçlandığı durumlarda, davacı tarafın veya vekilinin davadan vazgeçtiğine dair beyanda bulunduğu ve bu beyanın genellikle mahkemelerce davadan feragat şeklinde nitelendirildiği bilinmektedir. Feragat davaya son veren bir işlemdir. Davasından feragat eden davacı, dava dilekçesinin talep sonucu bölümüne konu ettiği haktan vazgeçmiş olur. Feragat herhangi bir şarta bağlanamayacağı gibi, davadan feragat edildiğine ilişkin iradenin açık ve kesin bir dille bildirilmiş olması da zorunludur. Bu nitelikteki bir feragat davalı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı değildir ve kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Buna karşılık, davanın geri alınması, davaya konu haktan vazgeçilmesi anlamında değildir, ileride aynı yönde bir davanın açılması hakkı saklı tutulmaktadır ve bu nedenle de, geri alma davalının kabulüne bağlıdır.
    O halde, davacının davasından feragat etmesi ile, dava konusu uyuşmazlık sona erer. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile, davacı feragatten dönemez; feragati ile bağlıdır.
    Dosya içeriğine göre somut olayda, davacının iş akdinin, 18.06.2015 tarihli fesih bildirimi ile performans düşüklüğü nedeniyle kıdem tazminatı ödenerek İK’nun 17 ve 18. maddeleri uyarınca feshedildiği, fesih bildiriminin 19.06.2015 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı vekilinin 13.07.2015 tarihinde 1 aylık hakdüşürücü süre içerisinde eldeki işe iade davasını açtığı görülmektedir. Davacı vekili, Mahkemeye sunduğu 20.07.2015 tarihli dilekçesinde “Yukarıda dosya numarası belirtilen davamızdan bu dava dosyasına esas olmak üzere vazgeçiyoruz. Davadan vazgeçmemiz nedeniyle duruşma günü verilmemesini ve gider avansının tarafımıza iade edilmesini talep ederim.” demiştir. Temyiz dilekçesi içeriği ve eklerine göre davacı vekilinin bu dilekçeyi, davayı sehven yetkisiz mahkemede açması, yetkili mahkemenin ......... Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Mahkemesi sıfatıyla) olması, yetkili mahkemede 1 aylık hak düşürücü süresi içerisinde yeniden işe iade davası açabilmek için verdiği anlaşılmaktadır. Temyiz dilekçesi ekinde davacı vekili, Adana mahkemeleri aracılığıyla ......... Asliye Hukuk(İş Mahkemesi sıfatıyla) dava açtığını, harç ve gider avansı yatırdığını gösterir dava dilekçesi ve mutemet alındılarını ibraz etmiş ise de, eldeki dosyada mahkemece tensip zaptının davalı tarafa gönderildiğini öğrenince, 20.07.2015 tarihinde bu kez ilk talebinden vazgeçme dilekçesi vererek mahkemeden duruşma açılmasını istediği, mahkemenin aynı gün duruşma açarak, davacı vekilinden diyeceklerini sorduğu, davacı vekilinin ise aynı günlü duruşmada “Uyaptan her ne kadar vazgeçme dilekçesi göndermiş isek de bu talebimizden vazgeçiyoruz” şeklinde imzalı beyanda bulunduğu görülmüştür.
    Dosya kapsamına göre, davacı vekilinin 20.07.2015 tarihli dilekçesinde “bu dava dosyasına esas olmak üzere” denilerek eldeki dosyaya hasren davadan vazgeçildiği belirtilmiştir. Bu beyanın, davadaki talep sonucundan açık, kesin ve koşulsuz biçimde bir vazgeçmeyi içermediği, tersine, anılan davalı hakkındaki dava hakkı saklı kalmak kaydıyla ve şimdilik davadan vazgeçildiğinin açıklandığı görülmektedir. Dolayısıyla, bu beyanın, davadan feragat değil, davanın geri alınmasına ilişkin olduğunun kabulü gerekir.
    Mahkemece, davacı vekilinin 20.07.2015 tarihli dilekçesindeki davayı geri almaya yönelik ilk iradesi yanlış değerlendirildiği gibi aynı tarihli duruşmada da, davacı vekilinin geri almaya yönelik ilk talebinden vazgeçilerek duruşma açılmasını istemesine rağmen, bu talebinin de yanlış değerlendirilerek “Davanın vazgeçmemizden vazgeçme nedeniyle reddini talep ederiz” şeklinde son sözlerinin zapta geçirildiği anlaşılmaktadır.
    Sonuç olarak, davacı vekilinin baştan itibaren iradesinin davadan feragat etmeye yönelik olmadığı, duruşma açılmasını isterken de amacının yargılamaya devam edilmesi olduğu açık olup mahkemece, davacı tarafın “davayı geri alma” iradesinin yanılgılı değerlendirme ile “feragat” olarak nitelendirildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, yukarıda belirtilen 6100 sayılı HMK"nun 123. maddesindeki açık hüküm gereğince mahkemece duruşma açılarak tarafların duruşmaya çağrılması, davacı vekilinin 20.07.2015 tarihli duruşmadaki “vazgeçmeden vazgeçme” beyanına karşı davalıdan diyeceklerinin sorulması ve çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı tarafa gerekçeli kararın tebliği ile yetinilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

    SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 28.01.2016 gününde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi