![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/34687
Karar No: 2022/288
Karar Tarihi: 12.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/34687 Esas 2022/288 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkum edilmesi ve Türk Telekom A.Ş'nin katılma hakkı bulunduğunu belirtti. Özel belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından verilen hükümler onaylanırken, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden beraat kararı verilmesine karşın mahkumiyet hükmü verildiği gerekçesiyle bu suçtan kurulan mahkumiyet hükmü bozuldu. Kanunlar arasında yer alan 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulama yönünden Anayasa Mahkemesinin bir kararı göz önünde bulunduruldu. CMK'nin 237/2, 234 ve 238. maddeleri, Türk Telekom A.Ş'nin hükmü temyiz etme hakkını ve kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamayacağını belirtti. Bu nedenle, Türk Telekom A.Ş'nin davadan haberdar edilmediği için katılma isteminde bulunamadığı için kurulan mahkumiyet hükümle ri CMK'nın 260 maddesi uyarınca bozuldu ve sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri onaylandı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, Özel belgede sahtecilik, Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMER : Mahkûmiyet
Sanığa yüklenen suçlardan kamu davasına katılma hakkı bulunan ve davadan haberdar edilmeyen suçtan zarar gören Türk Telekom A.Ş vekilinin hükümleri temyiz etmesi dikkate alındığında davayı takip etme ve katılma iradesini ortaya koyduğu değerlendirilmekle, katılan sıfatını alabilecek olan suçtan zarar gören Türk Telekom A.Ş.nin 5271 sayılı CMK'nin 260. maddesi uyarınca hükmü temyiz etme hakkı bulunduğu anlaşılmakla, aynı Kanun'un 237/2, 234 ve 238. maddeleri uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede,
1) Özel belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulama yönünden Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suçların vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA, Yargıtay Üyesi ...'ın hükmün CMK'nin 237/2. maddesi uyarınca bozulması gerektiğine yönelik karşı oyu ve oy çokluğu ile,
2) Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında katılan ...’ın nüfus cüzdanına kendi fotoğrafının yapıştırılması sureti ile oluşturulmuş aslı ele geçirilemeyen sahte kimlik kartını kullanarak katılan adına 3G Mobil internet Abonelik Sözlemesi ve Taahhütnamesi düzenleyerek internet aboneliği tesis ettirdiği ve kampanya dahilinde laptop bilgisayar aldığı iddiası ile açılan kamu davasında, sanığın suçta kullandığı nüfus cüzdanı aslının ele geçirilememiş olduğunun anlaşılması karşısında; resmi belgede sahtecilik suçu yönünden beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyetine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12.01.2022 tarihinde Yargıtay Üyesi ...'ın bozma gerekçesine yönelik karşı oyu ile diğer yönlerden ise oy birliğiyle karar verildi.
Karşı görüş: Sayın çoğunluğun sanık hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümlerin onanmasına ve resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden ise bozma gerekçesi yönünden sayın çoğunluğun kararına iştirak etmek mümkün bulunmamıştır, zira;
Sayın çoğunluk ile dava ve duruşma günü kendisine tebliğ edilmeyen ancak hükmü temyiz eden Türk Telekom A.Ş. Sanığa atılı suçlar yönünden katılma ve CMK' nın 260 maddesi uyarınca hükmü temyiz etme hakkı bulunduğu hususunda görüş ayrılığı bulunmamakla birlikte, Türk Telekom A.Ş. nin temyizi üzerine Dairemizce katılma kararı verilip verilemeyeceği tartışılması gereken usul sorunu olarak ortaya çıkmıştır.
CMK' nin 237/2 maddesi uyarınca "Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır" şeklindeki hüküm gözetildiğinde temyiz kanun yolunda Yargıtay incelemesi sırasında katılma kararı verilebilmesi için ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma isteğinin bulunması gerektiği bunun dışındaki ilk derece mahkemesinde dava ve duruşma gününden haberdar edilmediği için davaya katılma imkanı bulamayan mağdur yada suçtan doğrudan zarar gören gerçek yada tüzel kişilerin hükmü CMK' nın 260 maddesi uyarınca temyiz hakkı bulunmakla birlikte Yargıtayın bu konumda bulunan mağdur ve suçtan doğrudan zarar görenler açısından davada taraf teşkili yönünden bozma kararı ile yetinmesi gerektiği, ilk derece mahkemesinde davadan haberdar edilmediği için katılma isteminde bulunamayanlar yönünden kanundaki açık düzenleme nazara alındığında kanunun kendisini yetkili kılmadığı katılma kararını veremeyeceği anlaşılmaktadır.
Somut olay da atılı suçlar yönünden mağdur / suçtan doğrudan zarar gören konumunda bulunan Türk Telekom A.Ş. ilk derece yargılaması sırasında davadan haberdar edilmediği için katılma isteminde bulunamamıştır. Dolayısıyla Kanunun Yargıtayı katılma kararı verilmesi hususunda istisnai olarak yetkili kıldığı katılma isteminin reddi yada katılma isteminin karara bağlanmamış olması hali mevcut bulunmadığı cihetle sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin CMK'nın 260 maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan, resmi belgede sahtecilik ile kamu kurum ve kuruluşları araç olarak kullanılmak suretiyle dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından Dairemizce katılma kararı verilmek suretiyle kamu kurum ve kuruluşları araç olarak kullanılmak suretiyle dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerin onanmasına ve resmi belgede sahtecilik suçu yönünden ise yukarıda dermeyan edilen hususun bozma nedeni yapılmaması nedeniyle bozma kararının gerekçesi nedeni ile sayın çoğunluğun kararına iştirak etmek mümkün bulunmamıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.