11. Hukuk Dairesi 2020/773 E. , 2021/703 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 24.09.2019 tarih ve 2017/1024 E. - 2019/888 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, müvekkili ile davalının dava dışı... ve Döviz Yetkili Müessesesi A.Ş’nin eski hissedarlarından olduğunu, şirket hissedarları arasında vuku bulan anlaşmazlıklar sonucunda ortaklıkların bitirilme yoluna gidildiğini, ortaklığın son bulmasına yönelik olarak dava dışı ... ile davalı arasında 29.11.2006 tarihli bir protokolün düzenlendiğini, bu protokolün müvekkili tarafından tanık sıfatıyla imza edildiğini, bu amaçla düzenlenen protokolün 4.madde hükmü ile davalı ile davalının kardeşinin hisselerini dava dışı ..."a devretmesi sonucu devir bedeli olan 170.000 USD"nin 13 ayrı çekle ödenmesinin ve müvekkilinin de bu çekleri cirolamasının kararlaştırıldığını, müvekkilinin de bu çekleri ciroladığını, ancak davalının protokolün 3. maddesi sebebiyle verildiği anlaşılan teminat çekinden dolayı müvekkili hakkında da icra takibi başlattığını, anlaşmaya göre takibe konu edilen çekin ... tarafından üç ayrı bankadan çekilen kredinin teminatı olarak davalıya verildiğini, anılan anlaşmanın 3. maddesinin müvekkilini hiçbir surette ilgilendirmediğini, müvekkilinin de bu çekleri cirolamasına yönelik hiçbir hükme bu maddede yer verilmediğini, söz konusu çekler üzerinde bulunan imzaların müvekkili tarafından atılmadığını, zaten kendisi ile ilgili olmayan bir konu ile ilgili olarak senet üzerine imza atmasının da düşünülemeyeceğini, bu yönüyle protokolün 3. maddesine göre davalıya verilen çeklerle ilgili olarak başlatılan takipte senedin teminat senedi olması dışında imzanın da müvekkiline ait olmadığını, ait olduğu anlaşılsa bile bu konuda iradesinin fesada uğratılmış olduğunu, ayrıca bu çekin teminat maksadıyla verildiğini, takibe konu edilemeyeceğini, bu çeki haklı gösterecek biçimde bir ticari ilişkinin de müvekkili ile davalı arasında mevcut olmadığını, ileri sürerek Kadıköy 5. İcra Müdürlüğü"nün 2011/1916 esas sayılı takip dosyasında borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini, birleşen dosyada ise müvekkili hakkında davalı tarafından Kadıköy 2.İcra Müdürlüğü"nün 2012/1951 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu dosyadaki çekin de aynı sebeple verilmiş teminat çeki olduğunu, müvekkilinin bu çeki imzalamadığını ileri sürerek bu dosya yönünden de borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu çekin davacı tarafından da cirolanarak davalıya verildiğini, çekler üzerinde hiç bir değişikliğin yapılmadığını, protokolde bahsedilmemiş olmasının çek üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığını göstermeyeceğini, dava dilekçesinde sözü edilen ... tarafından ödenmesi gereken kredilerin büyük kısmının müvekkili tarafından ödendiğini, bu bankalara yapılan müvekkili ödemelerinin karşılanması için iki adet çekin takibe konulduğunu savunarak davanın reddini, inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, Kadıköy 5. İcra Müdürlüğü"nün 2011/1916 esas sayılı takip dosyası nedeniyle davacı tarafından ödeme yapılmasıyla asıl davanın istirdat davasına dönüştüğü, davadışı davalının annesi ... tarafından yapılan ödemelerin davalı adına yapıldığına dair herhangi bir delil sunulmadığı, söz konusu ödemelerin istirdata esas miktardan mahsup edilmediği ancak davalı ... tarafından 4.500,00 TL tutarında konut kredisi ödemesi yapıldığından bu miktarın mahsubu ile asıl dava yönünden (79.250,06-4.500,00)= 74.750,06 TL"nin istirdatı gerektiği; birleşen dava yönünden ise, dava dışı ... tarafından yapılan ödemelerin davalı adına yapıldığına dair herhangi bir delil sunulmadığı dolayısıyla bu ödemelerin davaya konu çeklerin teminat fonksiyonunu sona erdirmeyeceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile Kadıköy 5. İcra Müdürlüğü"nün 2011/1916 esas sayılı dosyası nedeniyle ödenen 79.250,06 TL’nin, 74.750,06 TL’sinin 25.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte istirdatına, birleşen davanın kabulü ile Kadıköy 2. icra Müdürlüğü"nün 2012/1951 esas sayılı dosyasındaki 5868734 seri nolu ve 60.000.- TL çek bedeli ve ferileri yönünden (toplam 63.682,92 TL) davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 7.133,07 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıdan, aşağıda yazılı bakiye 64,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 02.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.