Ceza Genel Kurulu 2018/211 E. , 2018/673 K.
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 39-189
6136 sayılı Kanun"a aykırılık suçundan sanık ..."ın aynı Kanun"un 13/1 ve TCK’nın 62/1, 50/1-a, 52 ve 52/4. maddeleri uyarınca hapisten çevrilen 6.000 TL ve doğrudan hükmolunan 375 TL adli para cezalarının toplanarak neticeten 6.375 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve taksitlendirmeye ilişkin Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 19.02.2007 tarihli ve 429-84 sayılı hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 11.05.2009 tarih ve 18781-6619 sayı ile; CMK"nın hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 562. maddesiyle değişik 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesince 22.12.2009 tarih ve 397-749 sayı ile; sanığın 6136 sayılı Kanun"un 13/1 ve TCK’nın 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 375 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, hakkındaki mahkûmiyet hükmünün CMK"nın 231/5. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiş, bu karar itiraz edilmeksizin 05.02.2010 tarihinde kesinleşmiştir.
Sanığın denetim süresi içinde işlediği 2004 sayılı Kanun"a aykırılık suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleşmesinden sonra ihbarda bulunulması üzerine dosyayı yeniden ele alan Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesince 01.10.2013 tarih ve 310-496 sayı ile; CMK’nın 231/11. maddesi gereğince açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanarak sanığın 6136 sayılı Kanun"un 13/1 ve TCK’nın 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 375 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiş, bu hükmün de sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 04.12.2014 tarih ve 30856-29710 sayı ile;
"Suça konu tabancanın elde edilip, atışa elverişli olup olmadığı, niteliği ve 6136 sayılı Kanun kapsamında kalıp kalmadığı saptanamadığı bu nedenle 6136 sayılı Kanun"a aykırılık suçunun oluşmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesi ise 07.04.2015 tarih ve 39-189 sayı ile;
"Dosyanın incelenmesinde sanığa Zonguldak Valiliği tarafından Kırıkkale marka 7.65 mm çaplı 6979867 seri nolu tabanca ile ilgili olarak 2005/58 defter no ile 01.05.2010 tarihine kadar Erdemir Göztepe Lojmanları G36 Karadeniz Ereğlisi adresinde bulundurulmak üzere ruhsat verildiği görülmüştür. Sanık soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde silahını iğnesinin kırık olması nedeniyle tamir edilmek üzere silah tamircisine bıraktığını seyahate çıkarken silahını tamirciden aldığını tekrar evine dönmeden Denizli iline geldiğini beyan ettiği görülmüş çalınan silahın arızasının olduğu yolunda herhangi bir savunmasının olmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar Yargıtay 8. Ceza Dairesi 04.12.2014 tarihli ilamı ile silahın atışa elverişli olup olmadığı, niteliği ve 6136 sayılı Kanun kapsamında kalıp kalmadığı saptanmadan sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi gerekçesi ile Mahkememize ait kararı bozmuş ise de aynı silahla ilgili olarak Mahkememizce verilen 19.02.2007 tarihli kararın aynı Daire tarafından incelendiği, kararın sadece CMK"nın 231. maddesinin koşulları değerlendirilmek üzere bozulduğu, verilen ilk kararın temyiz talebinde de silahın bozuk olduğu yolunda herhangi bir nedenin ileriye sürülmediği, Zonguldak Valiliği tarafından yapılan ruhsat işleminin de 6136 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilen silaha ait olduğu, ruhsata göre silahın 6136 sayılı Kanun"a göre nitelikleri belirlenen bulundurulması ve taşınması ruhsata tabi silahlardan olduğu, sanığın ve müdafisinin suçtan kurtulmaya yönelik sonradan değişen savunmalarının yerinde olmadığı, silahın 6136 sayılı Kanun kapsamında kaldığı hususunda Mahkememizde tereddüt bulunmadığı" gerekçesiyle bozmaya direnerek, önceki hüküm gibi sanığın mahkumiyetine karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükmün de sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.02.2018 tarihli ve 195957 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesi ile dosyanın gönderildiği, Yargıtay 8. Ceza Dairesince 24.04.2018 tarih ve 2266-4544 sayı ile Yerel Mahkeme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 27. maddesi uyarınca öncelikle, Yerel Mahkeme kararının "yeni hüküm" niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,
c) Bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) Önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yerel Mahkemece 01.10.2013 tarih ve 310-496 sayı ile; “Dosyanın incelenmesinde sanık hakkında bulundurma ruhsatlı tabancasını taşıdığı iddiası ile 6136 Kanun’un 13/1. maddesinden cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda sanığın adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin sonradan değişen CMK"nın 231. maddesine göre değerlendirme yapılmak üzere Mahkememiz kararını bozduğu, 22.12.2009 tarihli karar ile sanığın 6136 Kanun’un 13/1, TCK"nın 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 375 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, CMK"nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği kararın 05.02.2010 tarihinde kesinleştiği, ihbarda bulunan Karadeniz Ereğlisi 1. İcra Ceza Mahkemesinin 2010/1568, 2013/37 sayılı ilamına göre sanığın 19.08.2011 tarihinde işlediği suç nedeni ile İİK"nun 333/a, TCK"nın 43. maddeleri gereğince 7 ay 15 gün hapis ve 120 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı, kararın 25.04.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamına göre sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından sonra ve denetim süresi içinde kasti suç işlediği anlaşıldığından CMK"nın 231/11 maddesine göre hüküm açıklanarak aşağıda yazılı karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile mahkûmiyetine dair hükmün Özel Dairece, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmasından sonra, Yerel Mahkemece bu kez; “Dosyanın incelenmesinde sanığa Zonguldak Valiliği tarafından Kırıkkale Marka 7.65 mm çaplı 6979867 seri no"lu tabanca ile ilgili olarak 2005/58 defter no ile 01.05.2010 tarihine kadar Erdemir Göztepe Lojmanları G36 Karadeniz Ereğlisi adresinde bulundurulmak üzere ruhsat verildiği görülmüştür. Sanık soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde silahını iğnesinin kırık olması nedeniyle tamir edilmek üzere silah tamircisine bıraktığını seyahate çıkarken silahını tamirciden aldığını tekrar evine dönmeden Denizli iline geldiğini beyan ettiği görülmüş çalınan silahın arızasının olduğu yolunda herhangi bir savunmasının olmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar Yargıtay 8. Ceza Dairesi 04.12.2014 tarihli ilamı ile silahın atışa elverişli olup olmadığı, niteliği ve 6136 sayılı Kanun kapsamında kalıp kalmadığı saptanmadan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi gerekçesi ile mahkememize ait kararı bozmuş ise de aynı silahla ilgili olarak mahkememizce verilen 19.02.2007 tarihli kararın aynı daire tarafından incelendiği, kararın sadece CMK"nın 231. maddesinin koşulları değerlendirilmek üzere bozulduğu, verilen ilk kararın temyiz talebinde de silahın bozuk olduğu yolunda herhangi bir nedenin ileriye sürülmediği, Zonguldak Valiliği tarafından yapılan ruhsat işleminin de 6136 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilen silaha ait olduğu, ruhsata göre silahın 6136 sayılı Kanun"a göre nitelikleri belirlenen bulundurulması ve taşınması ruhsata tabi silahlardan olduğu, sanığın ve müdafisinin suçtan kurtulmaya yönelik sonradan değişen savunmalarının yerinde olmadığı, silahın 6136 sayılı Kanun kapsamında kaldığı hususunda mahkememizde tereddüt bulunmadığı” şeklindeki önceki hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu şekilde yeni ve değişik gerekçeyle hüküm kurulmak suretiyle verilen karar, direnme kararı niteliğinde değildir. Önceki hükümde yer almayan bu hususlar Özel Daire tarafından denetlenmemiş olup Özel Dairece denetlenmeyen bir konunun ilk kez ve doğrudan Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine imkân bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp yeni bir hüküm niteliğinde bulunduğundan Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni hükmün doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması mümkün olmadığından, dosyanın incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 07.04.2015 tarihli ve 39-189 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi yapılabilmesi amacıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 20.12.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.