Esas No: 2020/4291
Karar No: 2022/353
Karar Tarihi: 12.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/4291 Esas 2022/353 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, özel belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, hükümler bozulmuştur çünkü sanığın hukuki durumu Anayasa Mahkemesi'nin geçici 5. maddesindeki değişiklikle ilgili olarak yeniden değerlendirilmelidir. Ayrıca, sahtecilikte aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığı tespit edilmeden eksik inceleme ile hüküm tesisi yapılmıştır. Kanunlar: 5271 sayılı CMK’nin 231/8, 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMUK'nin 321, 326/son.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Özel belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 07.04.2012 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 01.06.2012 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1) Sanığın, mağdur ... adına kira kontratı düzenlediği, bu kontrat ile elektrik aboneliği aldığı ayrıca kaçak elektrik kullanması nedeniyle mağdur adına kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağı düzenlenmesine neden olduğunun iddia ve kabul edildiği somut olayda, sanığın savunmalarında kira kontratını sahte olarak düzenlediğini ancak abonelik işlemini ... ile birlikte yaptıklarını, ayrıca 27/02/2010 tarihli kaçak elektirk tüketimi tespit tutanağındaki ... imzasının kendisi tarafından atılmadığını, ... tarafından atılmış olacağını beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti amacıyla mağdur ...'in duruşmaya çağırılarak beyanının alınması, elektirk aboneliği başvuru evrakları ve kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağının aslı ile mağdur ... ve sanığın imza-yazı örnekleri temin edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılması, ayrıca ev sahibi tarafından dosyaya sunulan kira kontratının onaysız fotokopi olması ve üzerine Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi 2010/2076 şerhinin düşülmüş olması, yapılan sahtecilikte aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının tayin ve takdirinin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu belge aslının temin edilip, hakim tarafından incelenip özelliklerinin zapta geçirilmesi, bu şekilde, sahtecilikte aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının tespitinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm tesisi,
2) Kabule göre de; sanığa isnat edilen ve üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 12.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.