8. Hukuk Dairesi 2014/5561 E. , 2014/8037 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2012/408-2013/79
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı alacaklı vekili, İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün 2010/8621 sayılı Takip dosyasında yapılan 11.07.2012 günlü hacizde üçüncü kişinin hâsılat kira sözleşmesine dayanarak istihkak iddiasında bulunduğunu, ancak haczin ödeme emrinin de tebliğ edildiği, takip adresinde yapıldığını, hacze konu menkullerin borçluya ait olduğunu, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunu ve karinenin aksinin 3. kişi tarafından kanıtlanması gerektiğini, ancak buna yönelik delil sunulamadığını belirterek 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, takip borçlusu hakkında taşıma sözleşmesi nedeni ile icra takibi başlatıldığını, borca itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasının üçüncü kişi aleyhine açılan alacak davası ile birleştirildiğini, ancak üçüncü kişi ve borçlu şirketlerin birleşmesinin kanıtlanamadığı gerekçesi ile kendileri hakkında açılan davanın reddedildiğini, hacizli eşyaların üçüncü kişiye ait olduğunu, davalı şirket tarafından üretildiğini, borçlu ile aralarındaki tek ilişkinin hâsılat kira sözleşmesinden kaynaklanan kira ilişkisi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre: davalı üçüncü kişi ve borçlu arasındaki hâsılat kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, hacizli eşyaların üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklı tarafından İİK’nun 99. maddesi uyarınca “istihkak iddiasının reddi” davası olarak açılmıştır.
Dava konusu haciz, üçüncü kişinin kiracı sıfatı ile faaliyet gösterdiği, borçluya ait fabrika binasında yapılmıştır. Somut olayda İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. İcra müdürünün sehven İİK’nun 99. maddesini uygulaması ispat yükünün yer değiştirmesi sonucunu doğurmayacaktır.
İspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişi, noterde düzenlenmiş hâsılat kira sözleşmesine dayanmakla birlikte, anılan sözleşme uyarınca kiracı taraf olup, hapis hakkına dayanmadığı, mahcuzlar üzerinde mülkiyet iddia ettiği anlaşılmaktadır. Delil listesinde ise genel olarak bahsi geçen faturaların dosyaya sunulmadığı görülmüştür. Dava, 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Mahkemece HMK’nun 140. maddesine uygun biçimde ön inceleme duruşması yapılarak anılan maddenin 5. fıkrası kapsamında davalı üçüncü kişiye delil listesinde belirttiği faturaları sunması için kesin süre verilmemiştir. HMK’nun 140/5. maddesi, dosyaya sunulmamış deliller için getirilmiş bir düzenleme olduğundan, duruşma davetiyesi üzerinde tensip ara kararı uyarınca verilen kesin süre hukuki sonuç doğurmaya elverişli kabul edilemez.
Diğer yandan davalı üçüncü kişi ve borçlu şirketlerin ilk kuruluşundan günümüze değin tüm ortaklarını ve hisse devirleri ile faaliyet adreslerini gösterir ticaret sicil kayıt örnekleri ile SGK kayıtları getirtilmediği için aralarında ortaklık yapısı ve aynı adreste faaliyet göstermeleri nedeni ile organik bağ bulunup bulunmadığı denetlenememektedir.
Mahkemece yapılması gereken iş öncelikle ticaret sicil ve SGK kayıtlarının getirtilerek iki şirket arasındaki organik bağı araştırmak olmalı, hâsılat kira sözleşmesinin gerçekliği ve geçerliliği iki şirketin ticaret sicil kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile saptanmalı, ilgili Vergi Dairesi’ndeki kayıtlar da getirtilerek incelenmelidir. Bu şekilde toplanacak delillerin sonucuna göre; muvazaa bulunmadığı ve üçüncü kişinin haciz adresinde gerçek bir kira ilişkisi içinde faaliyet gösterdiği saptanabilirse mülkiyet hakkını kanıtlamaya yönelik faturaların HMK’ndaki düzenlemelere uygun biçimde sunulmasının sağlanarak, süresinde ibraz edilirse gerçekliği ve mahcuzlara uygunluğu yönünde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Belirtilen tüm bu hususlar dikkate alınmadan eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine
24.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.