BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/321 Esas 2019/718 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2019/321
Karar No: 2019/718
Karar Tarihi: 19.09.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/321 Esas 2019/718 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/110 Esas
KARAR NO : 2019/692
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/01/2012
KARAR TARİHİ : 10/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında 2006 yılında yetkili servis sözleşmesi bağıtlandığını, ... (...) ... yetkili servisi olarak hizmet vermeye başladığını, ancak davalının servis sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini, Davalı ile yapılan sözleşme gereği servis hizmetinde kullanılacak tüm yedek parça ve malzemelerin davalıdan fatura karşılığı alındığını, yedek parça ve malzemelerin bedellerinin davalıya ödendiğini, veikledeninin kendi elemanı olarak çalıştırdığı elemanların servis sözleşmesi gereğince davalı şirketin onayı ile işe alınıp işten çıkarıldıklarını, Yetkili servis işe yeni alacağı tüm teknisyenler için daha önceden şirket tarafından eğitilip sertifika almış olsalar dahi bölge servis merkezinin onayını almak zorunda olduklarını, bölge servis merkezinin ilgili kişileri sınava tabi tutarak yeterli ve uygun gördüklerine onay verdiğini, yetkili servis sözleşmesinin 9.3. maddesinde; yetkili servis bir elemanını işten çıkarmak istediğinde bağlı bulunduğu bölge servis merkezine bilgi verileceği hükmünü getirdiğini, ancak bu elemanların vereceği zararlardan sadece servisin sorumlu tutulduğunu ve bunun hakkaniyete uygun olmadığını, yapılan işlerin davalı şirkete malzeme artı işçilik olarak fatura edildiğini, bu faturalandırmadan sonra davalı şirket sondaj denilen ve servis tarafından yapılan el bilgisayarları ile makbuzları çıkarılan işlerin yapılıp yapılmadığını iş sahibi müşteriye sorulması metodu ile bazı faturaların usulsüz olduğuna hükmederek iade faturaları kestiğini, bu durumun sözleşmenin kurulduğu tarihten beri sürdüğünü, vekiledeninin servis sözleşmesinin feshedilmemesi için iade faturalarını ödediğini, davalı şirkete itirazda bulunmadığını, davalı şirketin 2010 yılında toplamda 5.585,57 TL. 2011 yılında 23.589,44 TL. iade faturaları bulunduğunu, davalı şirketin Ocak 2011 tarihinden itibaren Karadeniz Bölgesindeki bazı servislerin sondaj sonucu haksız kazanç sağlamaya çalıştıklarından bahisle vekiledenininde içlerinde bulunduğu, bazı servisleri incelemeye aldığını ve alacaklarını ödemeyi durdurduğunu, 2011 yılına ait davacı tarafından davalı şirkete 17.03.2011 -31.07.2011 tarihleri arası toplam 133.089,30 TL. yapılan iş bedeli fatura edildiğini ancak davalı şirket tarafından bugüne kadar bu bedelin ödenmediğini, yine davalı şirket tarafından, vekiledenine ... Noterliği'nden 23.06.2011 tarih ve ... yevmiye sayılı ihbarname gönderilerek yapılan tespit ve sondajlar neticesinde ispatlandığı ve 04.04.2011 tarihli tutanakla ikrar edildiği iddiasıyla servis sözleşmesinin 16. maddesi gereğince sözleşmeyi fesih ettiklerini, 12.07.2011 tarihli tutanak ile davalı şirketin,vekiledeni stoklarında bulunan malzemeleri iade aldığını malzemelerin iadesinden dolayı da vekiledeninin davalıya bir borcu bulunmadığını, 20.09.2011 tarihli belge ile davacının davalı şirket nezdindeki cari hesabının 31.08.2011 tarihi itibariyle 32.921,44 TL. olduğunun, davalı şirket tarafından tek taraflı olarak davacıya bildirildiğini, ... Bankası Şubesi'nden 05.12.2011 tarih 7.500 TL. bedelli, 07.02.2012 tarih 6.000 TL. bedelli, 17.03.2012 tarih 5.000 TL. bedelli toplam 18.500 TL.'lik teminat mektubu verildiğini ancak bu mektuplarında iade edildiğini, Sözleşmenin 17.3. maddesinde bu sözleşmenin feshi halinde yetkili servis, şirkete ibraz ettiği fakat henüz bedelini tahsil etmediği hizmet fişlerine ait alacakları haricinde, şirketten hiçbir hak, tazminat, masraf talebinde bulunamayacağını, yetkili servisin anılan alacaklarını ancak 1. fıkrada anılan teslim yükümlülüklerini yerini getirdikten sonra talep edebildiği hükmü getirildiğini, davacının tutanakla belirtildiği şekli ile teslim yükümlülüğünü yerine getirdiğini ancak hizmet fişlerine ilişkin alacağını davalı şirkete fatura ettiği halde halen dahi alamadığını,beyanla davalı tarafından sözleşmenin fesih edildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 188.500 TL.'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP VE KARŞI DAVA :
Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; Vekiledeninin şirket tarafından yapılan 1. ve 2. sondaj işlemleri üzerine, davacıya tespit konusu işlemler yönünden iade faturaları kestiğini, bu işlemlerin, davacı tarafça fiilen yerine getirilmeyen ancak, sanki "sadece işçilik" veya "malzeme ve işçilik" hizmetlerini fiilen verilmişçesine gösteren ve davacının haksız kazanç elde ettiğini gösterir işlemler olduğunu, bu bağlamda, ... Noterliği'nin 04.11.2011 tarih ve ... yevmiye numaralı ihbarnamesiyle davacıya vekiledeni şirketten haksız olarak tahsil ettiği meblağa ilişkin 288.738,92 TL ve 8.254,81 TL tutarında faturalar teslim ve tebliğ edildiğini, bu ihbarname ekinde ver alan faturaların, birinci ve ikinci sondaj işlemleri neticesinde tespit edilen usulsüz işlemler sebebiyle davacının elde ettiği haksız kazancın toplamına ilişkin olduğunu, bu sebeplerle davacının vekiledeninden alacaklı değil, aksine davacının söz konusu faturalar sebebiyle vekiledeni şirkete borçlu olduğunu, vekiledeni şirketin, davacıdan 268.331,80 TL alacağı bulunduğunu beyanla davacı/karşı davalı tarafından açılan ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine, vekiledeni şirket tarafından süresi içerisinde açılan ve her yönüyle haklı olan karşı davanın kabulü ile cari hesap alacağından doğan 268.331,80-TL nin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava/karşı dava; yanlar arasında bağıtlanan 19.07.2005 ve 02.10.2006 tarihli Yetkili Servis Sözleşmesinin feshedilmesi sonucu faturaya dayalı cari hesap alacaklarının karşılıklı olarak tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce 2012/1 - 2014/56 E. K. sayılı, 19.03.2014 tarihli karar ile :''...04.04.2011 tarihinde davalı-karşı davacının bölge yöneticisi ve servis mühendisleri ile davacı-karşı davalı arasında imzalanan tutanakta açıkça 307 adet fiş numarası bulunan kayıtların gerçekte verilmeyen hizmetlere ilişkin fişler olduğunun belirtildiği, davacı- karşı davalının defterlerinin borç ya da alacak bakiyesi tespitine olanak verir şekilde düzenlenmediği, dosyada bulunan fatura örneklerinin davalı-karşı davacının kayıtlarına alındığı ve usulüne uygun tutulan ve sahibi lehine delil olma niteliği taşıyan davalı-karşı davacı defterlerine göre davalı-karşı davacı yanca düzenlenen iade faturaları da nazara alınarak davacı-karşı davalının 268.331,80 TL borçlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne...'' karar verilmiş,
Davacı / karşı davalı vekili tarafından mahkememiz kararının temyiz edilmesi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay ... Hukuk Dairesi'nin ... - ... E. K. Sayılı, 22.11.2018 tarihli ilamı ile :''...Dosya içerisinde bulunan 04.04.2011 tarihli tutanak incelendiğinde, davacı-karşı davalının, 1. sondaj işleminde tespit edilen 307 adet fişin doğru olmadığını, gerçekte verilmeyen hizmetlere ilişkin olduğunu, fiş bilgilerinin doğru olmadığını kabul ve beyan ettiğinin tutanak altına alındığı görülmüştür. Buna göre, davacı-karşı davalı 307 adet fişten haksız kazanç sağladığını kabul etmiştir. Davacı- karşı davalı bu kabulüyle bağlıdır. Ancak, 2. sondaj işleminin doğru olup olmadığı yeterince araştırılmamıştır. 2. sondaj işleminde belirtilen hizmetlerin verilip verilmediği konusunda ispat yükü davacı-karşı davalıdadır. Davacı-karşı davalı, davalı-karşı davacıya 2. sondaj işleminde belirtilen hizmetleri verip vermediğini ispat etmelidir. Bu durumda mahkemece, davacı-karşı davalının 2. sondaj işleminde belirtilen hizmetleri verip vermediğinin ve fiş bilgilerinin doğru olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre asıl ve karşı davada karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.'' gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememiz tarafından 21.05.2019 tarihli duruşmada taraf vekilleri tarafından Yargıtay Bozma ilamına karşı yazılı beyanda bulunmak için süre talep etmeleri üzerine taraf vekillerine yargıtay bozma ilamına karşı yazılı beyanda bulunmaları için süre verilmiş olup yargıtay bozma ilamına uyulup uyulmayacağının bir sonraki celse değerlendirilmesine karar verilmiştir.Taraf vekilleri tarafından yargıtay bozma ilamına karşı yazılı beyanda bulunulmuştur.
Yargıtay ... Hukuk Dairesi'nin ... - ... E. K. Sayılı, 22.11.2018 tarihli bozma ilamında "2. sondaj işleminin doğru olup olmadığının yeterince araştırılmadığını, 2. sondaj işleminde belirtilen hizmetlerin verilip verilmediği konusunda ispat yükünün davacı-karşı davalıda olduğu, davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıya 2. sondaj işleminde belirtilen hizmetleri verip vermediğini ispat etmesi gerektiği, bu durumda mahkemece, davacı-karşı davalının 2. sondaj işleminde belirtilen hizmetleri verip vermediğinin ve fiş bilgilerinin doğru olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre asıl ve karşı davada karar verilmesi gerektiği belirtildiği görülmekle davacı-karşı davalı tarafından yargıtay bozma ilamına karşı sunulan 03.06.2019 tarihli yazılı beyanda "davalı –karşı davacının servisi olarak vermiş oldukları hizmetlere ilişkin tüm ispatlarının dosyaya sunulan fatura ve servis fişleri olduğunu" beyan ettikleri ve yargıtay tarafından bozulan Mahkememizin ... - ... E. K. Sayılı dosyasında davacı-karşı davalı tarafından dosyaya sunulan fatura ve servis fişlerinin bilirkişi marifetiyle incelettirildiği ve davasını ispat edemediği anlaşılmakla asıl davanın reddine ve karşı davanın kabulü ile 268.331,80-TL nin davacı - karşı davalıdan tahsili ile davalı - karşı davacıya verilmesine karar verildiği görülmekle yargıtay bozma ilamında ispat yükünün davacı-karşı davalıda olduğu belirtildiğinden davacı-karşı davalınında davasını ispat edemediği anlaşıldığından mahkememizce verilen 19/03/2014 tarihli kararda direnilmesine, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 268.331,80-TL nin davacı - karşı davalıdan tahsili ile davalı - karşı davacıya verilmesine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Mahkememizce verilen 19/03/2014 tarihli kararda direnilmesine,
1-)ASIL DAVANIN REDDİNE,
1-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 44,40-TL harcın 2.799,25-TL peşin harçdan mahsubu ile 2.754,85-TL harcın karar kesinleştiğinde iadesine,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Davalı tarafından yapılan 110,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.260,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-)KARŞI DAVANIN KABULÜNE,
268.331,80-TL nin davacı - karşı davalıdan tahsili ile davalı - karşı davacıya verilmesine,
1-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 18.329,75-TL harçtan peşin alınan 3.984,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 14.345,00-TL harcın davacı karşı davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına
2-)Davalı karşı davacı tarafından yatırılan 21,15-TL başvuru harcı 3.984,75-TL peşin harç olmak üzere toplam 4.005,90-TL nin davacı karşı davalıdan tahsili ile davalı karşı davacı vekiline verilmesine,
3-)Davalı - karşı davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 22.049,91-TL nispi vekalet ücretinin davacı - karşı davalıdan tahsili ile davalı - karşı davacıya verilmesine,
Davacı - Karşı davalı Vekili ve Davalı - Karşı davacı Vekilinin yüzünde tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile temyiz için Yargıtay'a başvurma hakları hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/09/2019
Katip ...
e-imzalıdır.
Hakim ...
e-imzalıdır.
