12. Ceza Dairesi 2017/851 E. , 2017/10963 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile, 5237 sayılı TCK"nın 179/3-2, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılama sonunda, 02/11/2009 tarihli karar ile sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 179/3-2, 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddeleri uyarınca 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın itiraz edilmeksizin 07/01/2010 tarihinde kesinleştiği, daha sonra sanığın, 20/08/2013 tarihinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği sabit kabul edilerek, Ödemiş 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 21/11/2013 tarihli ilamı ile mahkumiyetine hükmedildiği, anılan mahkumiyet hükmünün temyizde onanmak suretiyle 25/11/2014 tarihinde kesinleştiği, ihbar üzerine yeniden ele alınan dosyada, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına karar verildiği görülerek yapılan incelemede;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK"nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılmasının zorunlu olduğu, gerekçede, hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun olarak açıklanması, Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesinde ise, hükmün gerekçesinde suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesinin zorunlu olduğunun belirtiltildiği, yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacağı, bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunduğu, hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesinin 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK"nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacağı, incelenen dosya kapsamından; sanığa atılı suçun ne olduğu, sübut delilleri irdelenmeksizin, yazılı şekilde gerekçesiz olarak mahkumiyete ilişkin hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.