Esas No: 2019/11808
Karar No: 2022/277
Karar Tarihi: 12.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/11808 Esas 2022/277 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir mühür bozma davası neticesinde, farklı tarihlerde düzenlenen mühür bozma tutanaklarının, iddianame tarihlerine göre, zincirleme suç ya da ayrı suçları oluşturacağı tespit edilmiştir. Mahkeme, mükerrer dava nedeniyle ret kararı veremeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verse de, zamanaşımının kovuşturmaya engel olduğu anlaşılmıştır. Sanığın suçunun kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği belirlenmiştir. Bu nedenle, sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. Kararda, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321. ve 322. maddeleri ile 5271 sayılı CMK'nin 223/7. ve 223/8. maddeleri uyarınca işlem yapılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür Bozma
HÜKÜM : Ret
Kamu davası hakkında mükerrerlik nedeniyle ret kararı verilebilmesinin 5271 sayılı CMK'nin 223/7. maddesi uyarınca sadece "aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine" karar verilebileceği, farklı tarihlerde düzenlenen mühür bozma tutanaklarının, iddianame tarihlerine göre, zincirleme suç ya da ayrı suçları oluşturacağı, dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler ışığında, Mahkemenin mükerrer dava nedeniyle ret kararına dayanak olan Gaziosmanpaşa 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/1258 Esas ve 2013/670 Karar sayılı dosyasındaki mühür bozma tutanak tarihinin 25.11.2009, bu dava dosyasındaki mühür bozma tutanak tarihinin 13.11.2009 olup, her iki dava dosyası arasında mükerrerlik bulunmadığı gözetilerek yargılamaya devamla bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş ise de; zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğunun anlaşılması karşısında;
Sanığa yüklenen “mühür bozma” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 13.11.2009 suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan kurum vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 12.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.