2. Ceza Dairesi Esas No: 2012/27305 Karar No: 2013/5630 Karar Tarihi: 19.03.2013
Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2012/27305 Esas 2013/5630 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2012/27305 E. , 2013/5630 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2012/288022 MAHKEMESİ : Kırkağaç Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 20/03/2002 NUMARASI : 2000/230 (E) ve 2002/53 (K) SUÇ : Hırsızlık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Hükümlüler hakkında temyiz istemine konu kararı verdikten sonra bu kararda sehven 5237 sayılı TCK"nın uygulanmadığı gerekçesiyle 29.06.2005 tarihli ek karar verilmişse de mahkemenin verdiği karar kesinleşmeden, yeniden ele alınıp değiştirilemeyeceğinden 29.06.2005 tarihli ek kararın hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; 5252 Sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 9/1. maddesine göre 01.06.2005 tarihinden önce kesinleşmiş hükümlerle ilgili olarak Türk Ceza Kanununun lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde, duruşma yapılmaksızın da karar verilebilir. Aynı Kanunun 9/3. maddesine göre de lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Bu düzenlemelerden ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.12.2005 gün ve 2005/3-162-173 sayılı kararından anlaşılacağı üzere, kesin yargı haline gelmiş bir hükümde değişiklik yargılaması yapılması, önceki hükümde sabit kabul edilen olaya her iki yasanın tüm hükümleri birbirine karıştırılmaksızın uygulanmak suretiyle ayrı ayrı sonuçlar belirlenmesini ve bunların karşılaştırılmasını gerektirir. Sonraki yasa suçun unsurlarını veya özel hallerini değiştiriyorsa veya cezanın teşdiden tayini nedeni sayılacak olguların tartışılması, alt ve üst sınırlar arasında bir oran belirlenmesi ya da artırım veya indirim nedenlerinin değerlendirilmesi gerekiyorsa, cezanın paraya veya tedbire çevrilmesi ya da ertelenmesi hususunda mahkemece takdir hakkının kullanılması ve böylece bireyselleştirme yapılması zorunlu ise, duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece duruşma açılarak; 5237 sayılı TCK"nın 142. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK"nın 492/1-son maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olması nedeniyle kesinleşen hükümde, sanıkların şikayetçiye ait iş yerine camını kırarak geceleyin girmek suretiyle işledikleri hırsızlık eyleminde 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143 maddesine uyan hırsızlık suçunun yanı sıra, aynı Yasanın 151/1, 116/1-4, 119/1-c maddelerine uyan mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarının da oluştuğu ve mala zarar verme suçu yönünden 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. maddelerinde öngörülen uzlaşma hükümlerinin uygulanma olanağı değerlendirilip sonucuna göre lehe Yasanın belirlenmesi gerekirken, evrak üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş hükümlülerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 19/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.