3. Ceza Dairesi Esas No: 2020/1659 Karar No: 2020/4084 Karar Tarihi: 27.02.2020
Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/1659 Esas 2020/4084 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Soruşturma sonucunda kasten yaralama suçu işlediği tespit edilen sanık hakkında asliye ceza mahkemesinde \"1 yıl 4 ay 25 gün\" hapis cezası verilmiştir. Sanık müdafiinin temyizi üzerine yapılan yargılama sonucunda Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınarak hükmün TCK'nin 87/1-d-son maddesi uyarınca yeniden tayin edilmesine karar verilmiştir. Ancak, CMUK'un 326/son maddesi gereği ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek cezanın \"1 yıl 4 ay 25 gün\" hapis cezası olarak belirlenmesi gerektiği belirtilmektedir. Bu nedenle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına atıfta bulunularak sanığa ikinci kez tanınmış olan hakkaniyete uygun sonuç cezasının verilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Kanun maddeleri olarak ise, TCK'nin 86/1, 3-a-e, 29, 62, 87/1-d-son ve 5237 sayılı TCK'nin 51. maddeleri belirtilmiştir.
3. Ceza Dairesi 2020/1659 E. , 2020/4084 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında bozma öncesi verilen hükümde TCK"nin 86/1, 3-a-e, 29, 62 maddeleri uyarınca “1 yıl 4 ay 25 gün” hapis cezasına hükmedildiği, sanık müdafiinin temyizi üzerine Dairemizin 26.12.2017 tarih ve 2017/4136 Esas, 2017/17580 Karar sayılı ilamı ile yaralanmanın yaşamı tehlikeye sokacak nitelikte olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmaması gerekçesinden hükmün bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılamada bozma ilamının gereklerine uyularak Adli Tıp Kurumundan yaralanmanın yaşamı tehlikeye sokacak nitelikte olduğu yönünde rapor aldırılarak cezanın TCK"nin 87/1-d-son maddesi uyarınca tayin olunduğu ancak CMUK"un 326/son maddesi gereğince ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek bu cezanın “1 yıl 4 ay 25 gün” hapis cezası olarak belirlendiğinin anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04/03/2008 tarihli ve 2008/6-47 Esas- 2008/43 Karar sayılı ilamında, “sanığın önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacağı” hususunun belirtilmesine göre, sanık hakkında doğru uygulama yapılarak hükmedilen “3 yıl 1 ay 15 gün” hapis cezasının sonuç ceza 2 yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya ilişkin olduğundan, kazanılmış hak nedeniyle belirlenen “1 yıl 4 ay 25 gün” hapis cezası yönünden açıklanan nedenlerle 5237 sayılı TCK"nin 51. maddesinde belirtilen koşulların gerçekleşmediği, bu takdirde hatalı uygulamadan sanığın ikinci defa faydalandırılarak karar verilemeyeceği gözetilmeden cezanın ertelenmesine karar verilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 27.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.