7. Hukuk Dairesi 2015/33989 E. , 2016/1799 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğini, fesihte biçimsel koşullara da uyulmadığını, davacı ilk işe girdiğinde belediye şirketi olan ........ şirketi üzerinden sigortalı gösterildiğini ve belediye ile bu şirket arasındaki hizmet alımı işi muvazaa olup yargı kararlarıyla da kesinleştiğini, bu nedenle davalı şirket ile olan ilişkinin de muvazaalı olduğunu ve davacının davalı belediyeye iadesini, olmadığı takdirde davalı şirkete işe iadesini, sendikal tazminat ve diğer sonuçlara hükmedilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davalı şirket ile davalı ... arasında muvazaa olmadığını, sendikal tazminat talebinin yerinde olmadığını, hizmet alımına dayalı husumet itirazında bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacının iş akdinde yazılı metinlere uygun olarak işten çıkartıldığını, gerekli tüm tazminat ve ödemelerini aldığını, açılan davanın kötü niyetli olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, iş sözleşmesinin haklı bir sebebe dayanılmaksızın, yazılı fesih bildirimi yapılmadan ve 4857 sayılı Kanunun 19. maddesindeki şekle aykırı olarak feshedildiği, davalılar arasında yasal alt işverenlik bulunduğu, ilişkinin muvazaaya dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalı şirkete işe iadesine, mali sonuçlardan davalıların müşterek müteselsil sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir. Ancak, mahkemenin sendikal nedeni tartışmadığı ve sendikal tazminata da hükmetmediği görülmektedir.
Öncelikle; toplanan deliller ve fesih sebebine göre işverence gerçekleştirilen feshin geçerli nedene dayanmadığına dair mahkemenin tespiti yerindedir. Her ne kadar, mahkemece, sendikal tazminata hükmedilmeme nedeni kararın gerekçesinde gösterilmemiş ise de, dosya kapsamına göre, davacının sendika üyeliğinin 10.02.2012 tarihinde, feshin ise 31.05.2014 tarihinde olduğu, davacı tanıklarının davacının iş akdinin sendikal nedenle feshedildiği ya da davacının sendikal faaliyet içerisinde olduğu yönünde herhangi bir beyanda bulunmadıkları, tersine, davacı tanığı ...’nun duruşmada “sendikal faaliyet olarak bize hiç bir şey yapılmadı” şeklinde beyanda bulunduğu, Dairemizden davalı ... ile ilgili fesih tarihi yakın dönemlere ilişkin sendikal neden olmadığına dair verilen emsal 2015/18975 E, 2015/27195 E ve 2015/24526 E. sayılı kararların bulunduğu da gözetildiğinde Mahkemenin kararının sonucu itibariyle doğru olduğu görülmektedir. Bu nedenlerle, tarafların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
Dosya kapsamından; davacının 04.05.2009-31.05.2014 tarihleri arasında fasılasız olarak davalı belediyeye ait işyerinde şoför olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. SGK kayıtlarına göre davacının, davalı ... işyerinde ilk olarak 04.05.2009 tarihinde dava dışı ........... nezdinde çalışmaya başladığı, 31.03.2013 tarihine kadar bu işveren nezdinde; 01.04.2013-31.03.2014 tarihleri arasında dava dışı muhtelif şirketler üzerinden sigortalı gösterildikten sonra en son 01.04.2014-31.05.2014 tarihleri arasında davalı şirket nezdinde çalıştığı görülmüştür. Mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin asıl-alt işveren ilişkisi olduğu sonucuna varılmış ise de; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 16.01.2014 tarih ve 2013/7776 -2014/512 E-K sayılı ilamı, yine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 27.06.2013 tarih ve 2013/5017 -2013/12102 E-K sayılı ilamı vb yargı kararları ile davalı ... ile ........... arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu sonucuna varılmıştır. Söz konusu tespitin aynı hizmet alım sözleşmelerine bağlı olarak ve benzer işlerde çalışan diğer işçiler bakımından da aynı sonucu doğuracağı açıktır. Ayrıca, dosyadaki davacı ve davalı tanık beyanlarına göre davacının çalıştığı süre içerisinde emir ve talimatları davalı ... yetkililerinden aldığı, çalışma şartlarını davalı belediyenin belirlediği, işe alma-çıkarmada da davalı belediyenin yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere, davacı ilk olarak muvazaa tespitine konu .......... üzerinden sigortalanmış, arkasından hiç ara vermeden önce dava dışı başka şirketler yanında, en son olarak da davalı şirket nezdinde çalışmasını sürdürmüştür. Bu süreçte davacının işinde de herhangi bir değişiklik yoktur. Şu halde davacının davalı belediyede ilk olarak muvazaaya dayalı olarak çalıştırılması, akabinde aynı işte kesintisiz çalışmasının sürmesi karşısında ............ üzerinden çalışmasının da muvazaaya dayalı olduğunun kabulü gerekir. Bu tespitlere göre davacının hukuki ve fiili işvereninin davalı ... olarak kabulü zorunludur. Ayrıca davalı ........,"nde muvazalı işlemin tarafı olup kendi muvazaasından faydalanamayacağından işe iadenin mali sonuçlarından sorumlu tutulmalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davalı ... tarafından yapılan feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen işverende İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı ... Başkanlığınca süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için Kemalpaşa Belediye Başkanlığına süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5- Davacı tarafından peşin yatırılan 25,20 TL harcın alınması gerekli 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik 4,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
6- Davacının yapmış olduğu Yargıtay’a geliş-dönüş dahil toplam 206,40 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine
8- Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ... yükletilmesine,
28/01/2016 oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.