23. Hukuk Dairesi 2013/4105 E. , 2013/4642 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davada hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili asıl ve birleşen davada, müvekkili ile arsa maliki davalılar arasında ........2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, davalıların sözleşme gereğince arsayı boş olarak geç teslim ettiklerini, bunun sonrasında müvekkilinin proje ve rapor işlerinin teminine başladığını, bu arada davalılar tarafından işe başlanmadığı iddiasıyla sözleşmenin haksız olarak feshedildiğine dair çekilen ihbarın ........2005’te tebliğ edildiğini ileri sürerek, müvekkilinin sözleşme kapsamında kendisine verilecek dairelerin satışı nedeniye elde edilecek kar ve imalat için bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili asıl davada, davacının sözleşme gereğince işe başlamadığını, sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiş; birleşen davada fesih ihbarının tebliğ tarihi itibariyle alacağın beş yıllık zamanaşımına uğradığını ve hesaplamanın hatalı olduğunu savunarak, birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davada taleple bağlılık ilkesi ve davalıların sözleşmeyi haksız olarak feshettiklerinin kabulü ile ....605,50 TL tazminatın tahsiline; birleşen davada ise zamanaşımı itirazının reddi ile ....000,00 TL tazminatın tahsiline dair verilen karar, davacı vekili ve davalılar vekilinin birleşen davaya ilişkin temyiz itirazları sonucu Dairemizin 2012/1941 Esas 2012/3869 Karar sayılı bozma ilamıyla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle mahrum kalınan kârın tahsili istemine ilişkin bu davalarda BK’nun 128. maddesi gereğince zamanaşımının muacceliyet tarihinden itibaren başlayacağı, somut olayda alacağın, muaccel olduğu tarihin ........2005 olduğu, BK’nun 126/.... maddesi gereğince beş yıllık zamanaşımı süresinin birleşen dava tarihi itibariyle dolduğu, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş olmasına rağmen, mahkemece davacının yargılama aşamasında yatırmış olduğu ıslah harcının karar yerinde dikkate alınmamasının doğru görülmediği belirtilerek bozulmuş olup;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, bozma kapsamı dışında kalan hususların kesinleştiği, birleşen dava dosyasındaki talebin zamanaşımına uğradığı
gerekçesiyle, birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, asıl dava ise bozma kapsamı dışında bırakılmakla kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
...- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
...- Mahkemece, ........2011 tarihinde verilen karar, Dairemizce, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazları reddedilerek, birleşen davadaki talebin zamanaşımına uğraması nedeniyle reddi gerektiği husus işaret edilerek bozulmuştur. Bozmaya uyularak, 2011/270 Esas ( doğrusu 2011/278 Esas ) sayılı birleşen davanın reddi ile asıl davanın, bozma ilamı öncesinde verilen ........2011 tarihli karara atıf yapılarak, asıl davadaki hükmün bozma dışında kaldığından bahisle kesinleştiği, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Oysa mahkemece verilen ........2011 tarihinde verilen kararın Dairemizce kısmen onanması sözkonusu olmayıp, sadece hükme yönelik birkısım itirazlar reddedildiğinden, bu husus, yararı olan taraf için usuli kazanılmış hak oluşturur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece uyulan bozma ilamı gereği karar verilmiş olmakla HMK"nın 297. maddesi gereği infazı kabil hüküm oluşturulması gerekirken, aksi yönde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.