
Esas No: 2020/1234
Karar No: 2021/700
Karar Tarihi: 02.02.2021
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1234 Esas 2021/700 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 27.11.2019 tarih ve 2018/247-2019/186 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı birleşen davalı vekili asıl davada, müvekkilin adına TPMK nezdinde 2013/06076-5 sayı ile tescilli tasarımına konu ürünlerin davalı tarafça üretilerek satışa arz edildiğini, bu durumun müvekkili tasarımlarına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek tasarıma tecavüzün giderilmesine, 20.000.-TL manevi, yoksun kalınan kara karşılık 5.000.-TL maddi, 5.000.-TL itibar tazminatının tahsiline, tecavüze konu ürünlerin üretilmesine yarayan araçlara el konulmasına, tecavüz nedeniyle alınan ihtiyati tedbirin icrası için yapılan 272,20 TL"nin davalıdan tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada, müvekkili tasarımlarının yeni ve ayırt edici olduğunu savunarak birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili asıl davada, davacı tasarımı ile müvekkiline ait ürünlerin farklılık arz ettiğini savunarak asıl davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada, davacı adına tescilli tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığını ileri sürerek 2013/06076 sayılı çoklu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, yeniden tasarım uzmanı, tekstil uzmanı bilirkişilerden rapor alındığı, 2013/06076 no"lu 5 adet çoklu tasarımdan 4"ünün yeni ve ayırt edici olduğu, 5 no"lu çoklu tasarımın ise, yeniliğini bozacak nitelikte karşılaştırılabilecek elbise tespit edilemediği, 5 no"lu çoklu tasarımın, yeni ve ayırt edici olmadığı yönünde davalı-karşı davacı tarafından sunulan fotoğrafın, teknik olarak belirtilen tarihte çekildiği kanıtlanamadığı, davalının, davacıya ait 2013/06076-5 çoklu tasarımı ihlal ettiği, gerek tespit rapor ile gerekse sonraki rapor ile kanıtlandığı gerekçesiyle asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı Cenker firmasının davacıya ait 2013/06076-5 no"lu tasarımı ihlal ettiğinin, tasarıma yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, tecavüzün giderilmesine, 7.000.-TL manevi tazminatın, 3.000.-TL itibar tazminatının, 3.794,12 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, tecavüz oluşturan ürün ve onun tanıtımına ilişkin gereçlerin toplanarak el konulmasına, imhasına, ihtiyati tedbirin karar kesinleştiğinde kendiliğinden kalkacağına; birleşen dava yönünden ise, 2013/06076 no"lu tasarımın hükümsüzlüğü davası sabit olmadığından reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Asıl dava, davacı adına tescilli endüstriyel tasarıma tecavüzün meni, maddi ve manevi tazminat istemine, birleşen dava ise asıl davada davacının dayandığı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Endüstriyel tasarım hakkına tecavüz davaları ile hükümsüzlük istemine ilişkin davaların birlikte görülmesi durumunda öncelikle endüstriyel tasarım belgesinin hükümsüzlüğü isteminin incelenmesi gerekmektedir.
Dairemizin 11.9.2018 tarihli bozma kararında, tasarım karşılaştırılmasında uyulması gereken ilkeler belirtildikten sonra mahkemece benimsenen bilirkişi raporunun bu ilkelere uygun olmadığı gibi denetime de elverişli bulunmadığı açıklanmış, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, yeniden teşekkül edilen bilirkişi heyetinden rapor alınmış ise de, bu raporun da hüküm vermeye elverişli bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sözü geçen bilirkişi raporunda birleşen davanın davalısına ait 2013/06076-5 çoklu tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığı yönünde birleşen davanın davacısı tarafından sunulan fotoğraflar ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Raporun bu haliyle hükme esas tutulabilmesi mümkün olmadığı gibi birleşen davanın davacısı tarafından sunulan fotoğraflara yönelik uzman görüşü de HMK"nın 293. maddesinde öngörüldüğü biçimde bir usul uygulanmaksızın mahkemece değerlendirmeye tabi tutulmamış, karar gerekçesinde de sunulan fotoğraflara neden itibar edilmediğine ilişkin bir ibareye rastlanılmamıştır. Mezkur uzman görüşünde, 2013/06076-5 çoklu tasarıma benzer fotoğrafların bir kısmının tarihlerinin tasarımların tescil edildiği tarihten önce olduğuna dair teknik görüş beyan edildiği görülmektedir.
Bu durumda öncelikle mahkemece gerekli görüldüğü takdirde HMK"nın 293. maddesinde öngörülen şekilde uzman görüşüne itibar edilip edilmeyeceğinin belirlenerek birleşen davada davacı yanca sunulan fotoğrafların tarihlerinin netleştirilmesi, bu hadise çözüldükten sonra konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden Yargıtay denetimine elverişli ve taraflarca sunulan tüm belgelerin değerlendirmeye tabi tutulduğu bir rapor alınarak sonucuna göre öncelikle birleşen davadaki hükümsüzlük istemi bakımından bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi görüşüne ve gerekçeye dayalı olarak birleşen davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, asıl davada taraf vekillerinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü hükmün birleşen davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 02.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.