Esas No: 2021/14818
Karar No: 2022/436
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/14818 Esas 2022/436 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü verdiği sanıkların dosyasını uzlaşma bürosuna tevdi etti. Sanıklardan birinin daha önce işlediği dolandırıcılık suçuna ilişkin hükmün uzlaşma kapsamına alınması karşısında, uzlaştırma işleminin yerine getirilip getirilmediği araştırıldı ve yasal düzenlemelere uygun olarak karar verildiği tespit edildi. Diğer sanıkların hükümleri ise yasaya aykırı olarak verildiği için bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik CMK’nin 253/1. maddesi, 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK'nin 254. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 157. maddesi, TCK'nin 58. maddesi ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanıkların üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği, sanık ... yönünden edimli olarak uzlaşmanın sağlandığı, ancak sanıklar ... ve ... yönünden uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik, temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Tekkeköy Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/91 Esas ve 2015/157 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK'nin 157. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik CMK’nin 253/1. maddesi uyarınca uzlaşma kapsamına alınması karşısında; 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK'nin 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işleminin yerine getirilip getirilmediğinin araştırılması ve sonucuna göre bu ilam veya adli sicil kaydındaki diğer ilamlar esas alınarak sanık hakkında TCK'nin 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
2) Sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
a) Sanık ... hakkında verilen hüküm yönünden; 5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı nazara alındığında; Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığının 12.06.2012 tarihli ve 2012/7850 Esas sayılı iddianamesi ile, sanık hakkında, "suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi" suçundan kamu davası açıldığı, “dolandırıcılık” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi" ve “dolandırıcılık” suçlarının birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeden, “dolandırıcılık” suçundan hüküm kurulması yasaya aykırı,
b) Sanık ... hakkında verilen hüküm yönünden; (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 13.02.2017 tarih, 2014/17485 Esas ve 2017/5970 Karar sayılı bozma ilamından sonra dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, uzlaştırmacı tarafından sanığın 25.06.2018 tarihinde 10.000.TL ödemesi şartıyla edimli olarak uzlaştıklarına ilişkin 08.09.2017 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve sanığın 02.11.2018 tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde katılanın Garanti Bankasındaki hesabına 15.06.2018-25/06/2018 tarihlerinde 10.000.TL'lik edimi yerine getirdiğini beyan ettiği anlaşılmakla; 5271 sayılı Kanun’un “Mahkeme tarafından uzlaştırma” başlıklı 254/2. maddesindeki “Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde; sanık hakkında, 231. maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi hâlinde, mahkeme tarafından, 231’inci maddenin on birinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır.” şeklindeki hükmü uyarınca sanığın edimi ifa edip etmediği araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi yerine, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.