17. Hukuk Dairesi 2016/13275 E. , 2017/6888 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 30/09/2014 gün, 2014/3827.25 Esas, 2014/3009 Karar sayılı karar ve itiraz hakem heyetinin 15/12/2014 tarih ve 2014/1.816 Esas, 2014/İHK-786 Karar sayılı kararı süresi içinde başvuru sahibi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Başvuru sahibi vekili; davacının davalı şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, yapmış olduğu trafik kazası nedeniyle hasar ve değer kaybı ödemesi talep edilse de taleplerininin reddedildiğini, açıklanan nedenlerle 97.874,854 maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Karşı taraf vekili; daini mürtehin onayı gerektiğini, alkol ve ehliyetsizlik nedeniyle sürücü değişikliği yapıldığı şüphesi olduğunu, bu durumlar ile olay yerinin terketmenin teminat dışı olduğunu, istenilen miktarın fahiş olup rayiç bedelin belirlenmesi gerektiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta tahkim komisyonunca talebin reddine karar verilmiş; hüküm başvuru sahibi vekili tarafından itiraz yoluna götürülmüş, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin itirazın reddine dair kararı başvuru sahibi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması
çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan TTK.nun 1409. maddesi uyarınca sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Uyuşmazlık, gerçekleşen rizikoda sigortalı araç sürücüsünün kim olduğu dolayısıyla rizikonun teminat dışı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Hakem heyeti, kaskolu araç sürücüsünün olay yerini terk etmiş olmasını gerçeğe uygun ihbarda bulunma yükümlülüğünün yerine getirilmediği, ispat yükünün davacı yönünde yer değiştirdiği, davacının da kaza sebebiyle zararın teminat kapsamında kaldığı hususunu ispatlayamadığı gerekçesiyle talebin reddine karar vermiş ise de varılan sonuç dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelere uygun düşmemektedir.
Somut olayda, kaza tespit tutanağında tali kusurlu olarak belirlenen kaskolu araç sürücüsünün tedavi amaçlı 1,5 saat sonra hastaneye gittiği, hastanede yapılan alkol ölçümünde alkolsüz (0 promil) olduğunun tespit edildiği, kaldı ki, .... 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/393 Esas 2014/484 Karar savılı kararı ile trafik kazası nedeniyle taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçu nedeniyle..."ın mahkumiyetine karar verilerek kararın kesinleşmesi karşısında bu maddi olgu göz önüne alınarak, doğru ihbar mükellefiyetinin yerine getirilmediğinden söz edilemeyeceğine ve ispat yükü üzerinde olan davalı ... şirketi tarafından kabul edilir delillerle rizikonun teminat dışında olduğu ispat edilemediğine göre işin esasına girerek bir karar vermek gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle başvuru sahibi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden başvuru sahibine geri verilmesine 19/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.