23. Hukuk Dairesi 2013/2442 E. , 2013/4628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı kooperatif yönünden kabulüne, davalı ... Sınai Ürünler Tic. Ltd. Şti. yönünden husumetten reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı kooperatif vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı kooperatif vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ... gelmiş, davalı şirket adına çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ dönmesi ve davacı vekilinin duruşma talebinden vazgeçmesi üzerine incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında ...-... köyü 1196 ada 1197 parselde yapılacak konutlar arasında bulunan C12 blok 502 no"lu bağımsız bölümün satışı hususunda sözleşme imzalandığını ve müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin inşaatı tamamlayamaması üzerine müvekkiline ...-... ay boyunca kira yardımı adı altında ödemeler yaptığını, bu ödemelerin diğer davalı kooperatifin bünyesinde olan inşaatın yapımında kullanıldığını, bu hususun Bakanlık denetimi raporlarında tespit edildiğini, şirkete ödeme yapanların tamamının davalı kooperatife üye yapılmasının bildirildiğini ve davalılar arasında davalı şirketle sözleşme imzalayan kişilerin sözleşmedeki konut tercihi esas alınarak kooperatif ortaklığının tesis edilmesi yönünde sözleşme imzalandığını, ancak bu sözleşme örneğinin müvekkilinin elinde olmadığını, müvekkilinin yaptığı çeşitli başvurulara rağmen ortaklığa kabul edilmediğini, müvekkili ile aynı durumda olan bazı kişilerin ortaklığa kabul edildiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatife ortaklığının tespitine, müvekkiline tahsis edilen konutun satılması halinde aynı nitelikte bir konutun tahsisi ile ortaklığa kabul edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili ile davacı arasında sözleşme imzalandığını ve davacının edimlerini yerine getirdiğini, müvekkilinin konut vermeyi taahhüt ettiği, ancak Bakanlık denetimleri sonucu bunun mümkün olmadığının ortaya çıktığını, müşterilere verilen konut alım satım taahhüdünü diğer davalı kooperatife geçtiğini ve müşteri isimlerinin davalı kooperatife bildirildiğini, bazı başvuruların davalı kooperatifçe kabul edildiğini, yönetim değişikliği nedeniyle daha sonraki başvuruların kabul edilmediğini, davacının diğer davalı kooperatiften talepte bulunması gerektiğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı kooperatif vekili, bu davada müvekkiline husumet düşmeyeceğini, davacı ile diğer davalı şirket arasındaki sözleşmede müvekkilinin taraf olmadığını, ayrıca sözleşmenin şekil şartlarına uygun düzenlenmediğini, bu nedenle geçerli olmadığını, davacının Bakanlık denetiminden çok sonra ....03.1998 tarihinde sözleşme imzaladığını, ödemelerin diğer davalı şirketin hangi kampanyası için yapıldığının tespit edilemediğini, davalı şirketin müvekkili kooperatifin ortaklıkları ile ilgili olarak sözleşme yapma yetkisinin bulunmadığını, davacının da herhangi bir başvurusunun da olmadığını ifade ederek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda; davanın davalı şirket yönünden husumet nedeniyle, diğer davalı kooperatif yönünden ise esastan reddine karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine ... .... Hukuk Dairesi"nin ....05.2011 gün 2009/7104 Esas 2011/6263 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece ilgili bozma ilamına uyularak bilirkişi kurulundan rapor alınmış, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre; dava dışı ... Belediyesi tarafından ....05.1995 tarihli arsa tahsis belgesi ile eski adı... Konut Yapı Kooperatifi olan davalı kooperatife arsa tahsis edildiği, inşaatın yapımının da davalı kooperatif tarafından üstlenildiği, davalı kooperatifle diğer davalı şirket arasında ....06.1995 tarihinde hizmet sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin davalı kooperatif genel kurulunda kabul edildiği, yapılan sözleşme uyarınca davalı şirket tarafından diğer davalı kooperatif adına kooperatifteki dairelerin satışının gerçekleştirildiği, davacının da davalı şirketle yaptığı yazılı sözleşme ile C12 blok 502 no"lu daireyi bir kısmı peşin bir kısmı da senet karşılığı ödenmek üzere satın aldığı ve satım bedelinin ödendiği, kooperatif genel kurulunda alınan karar uyarınca davalı şirkete konutların satışı hususunda yetki ve görev verildiği, davacıya yapılan satışın bu yetki uyarınca olduğu, davalı şirketin davalı kooperatifin temsilcisi gibi hareket ettiği, davalı kooperatifin eski unvanı olan ... Konut Yapı Kooperatifi adı altında faaliyetlerini devam ettiremeyeceğinin anlaşılması üzerine isim değişikliğine gidildiği, kooperatiflerin birbirlerinin devamı olduğu, unvan değişikliğinden sonra da davalı şirketten daire alanların kooperatif ortağı olarak kabul edildiği, boş kalan taşınmazların da satışının yapılmak suretiyle yeni üye kaydının yapılması ve üyelerin aidat ödeyerek kooperatifin yeniden faaliyete geçirilmesinin amaçlandığı, önceden daire satın alanların başvuru yapmaları hususunda Ticaret Sicil Gazetesine ilan verildiği, davalı kooperatife üye listesinin bildirildiği, ancak davalı kooperatifin başvuru süresini kısa tutarak tüm kişilerin adresinin bilinmesine rağmen, herkesin kaydını yapmadığı, bu durumun hakkaniyet ve eşitliğe aykırı olduğu, davacının yurtdışında olması nedeniyle durumu öğrendikten sonra süresi içinde dava açtığı gerekçesiyle, davanın davalı kooperatif yönünden kabulüne, davacının davalı kooperatife üye olduğunun tespit ve tesciline, diğer davalı şirket yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı kooperatif vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece daha önce ....02.2009 tarihinde verilen hükümün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine ... .... Hukuk Dairesi"nin ....05.2011 gün 2009/7104 Esas 2011/6263 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamında; inşaası ... Toplu Konut Yapı Kooperatifi"nce üstlenilen ve davalı şirketçe satışları gerçekleştirilen taşınmazlarla ilgili olarak davalılar arasındaki ilişkinin açıklığa kavuşturulması, davalı şirketin davalı kooperatifin temsilcisi sıfatı ile hareket edip etmediğinin belirlenmesi ve davacının davalı şirkete yaptığı ödemelerin kooperatife intikal ettirilmemesinin şirket ile kooperatif arasında bir bağ bulunmadığına delalet etmediği vurgulanmıştır.
Bozma ilamından sonra, mahkemece bilirkişi kurulundan hükme esas alınan ......2012 tarihli rapor alınmış ise de, bu rapor ... bozma ilamında belirtilen hususları açıklayıcı ve gerekçeli değildir. Zira, yapılan incelemede davalı şirket tarafından davalı kooperatife aktarılan miktarlar belirlenmiş, ancak bu miktarlar arasında davacının yatırdığı veya havale ettiği bedel bulunup bulunmadığı ve varsa tutarının belirlenmediği görülmüş, öte yandan gönderilen havalelerin banka kanalı ile gönderilmiş olma ihtimaline göre davalı kooperatif ve diğer davalı şirketin varsa banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacının yatırdığı miktar net olarak belirlenmeli, belirlenen bu miktarın kooperatif hesabına yatırılmamasının ilgili bozma ilamında da vurgulandığı gibi önemli olmayıp, kooperatif ile şirket arasındaki hukuki sorumluluk bağlantısının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması, kooperatifin diğer ortakları arasında davacı ile benzer nitelik taşıyan kişilere 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun .... maddesindeki esaslar dikkate alınarak ne gibi uygulama yapıldığı hususları da açıklığa kavuşturulmalıdır.
Bu durumda, mahkemece kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi heyeti seçilip, yukarıda açıklanan ilkeler ve ....05.2011 tarihli ... .... Hukuk Dairesi"nin bozma ilamında belirtilen hususlarda gözönünde tutulup, açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.