Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/12806
Karar No: 2020/14132
Karar Tarihi: 24.06.2020

İftira - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/12806 Esas 2020/14132 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara'da yaşanan bir olayda, avukat ile yazı işleri müdürü arasında bir dosyanın bulunup bulunmaması sebebiyle yaşanan tartışmanın ardından yazı işleri müdürü, avukata tehdit ve saldırı iddiasında bulundu ve avukat hakkında şikayette bulundu. Ancak yapılan soruşturma sonucunda avukatın suçsuz olduğu anlaşıldı ve mahkeme avukatı beraat ettirdi. Mahkeme kararında, yazı işleri müdürünün iftira suçu işlediği belirtildi ve TCK'nın 267. maddesi ile düzenlenen iftira suçu hakkında bilgi verildi. Bu maddeye göre, \"yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi\" suç işlemiş sayılır.
8. Ceza Dairesi         2019/12806 E.  ,  2020/14132 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İftira
    HÜKÜM : Beraat

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Katılan avukat tarafından vekil sıfatıyla takip edilen Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/606 Esas sayılı dosyasının önceden arşivden çıkarılarak mahkeme kalemine bırakıldığı olay günü de katılan avukat tarafından anılan dosya ile ilgili tavzih dilekçesinin stajyer avukat tarafından gönderilerek dosyasına konulmak istendiği, ancak dosyanın kalemde bulunmasına rağmen sanık yazı işleri müdürünce dosyanın mahzende olduğu, on gün sonra getirmesini söylediği, bu bilginin stajyer avukat tarafından katılana bildirildiği, bunun üzerine katılan avukatın sanık ile telefonla görüşmek istediği fakat yazı işleri müdürünün bu isteği geri çevirmesi üzerine katılan avukatın mahkeme kalemine gelerek söz konusu dosyanın çok önceden arşivden çıkarıldığını söylemesi üzerine yazı işleri müdürü ile aralarında tartışma yaşandığı, sanık yazı işleri müdürünün gerçekleşmediği halde katılan avukatın mahkeme kaleminde kendisine yönelik " senin haddini bildireceğim, seni süründüreceğim..." şeklinde sözlerle tehditte bulunup üzerine yürüdüğü ve saldırarak yaralamaya çalıştığına dair, 24.01.2014 tarihli tutanağı düzenleyerek kalem çalışanlarına imzalattırdığı ve tutanak doğrultusunda 28.01.2014 tarihinde katılan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına, 07.02.2014 tarihinde de Ankara Barosuna şikayette bulunduğu, katılan hakkında yapılan şikayetle ilgili olarak Adalet Bakanlığı"nca yapılan soruşturma sonunda 26.03.2015 tarihli olur ile soruşturma ve kovuşturma izni verilmediği olayda;
    Katılan avukat ile sanık mahkeme yazı işleri müdürü olan sanık arasında bir dosyanın bulunup bulunmaması sebebiyle tartışma yaşandığı, ancak sanığın tüm dosya içeriğinden ve beyanlardan anlaşıldığı üzere gerçekleşmediği halde katılan avukatın kendisine yönelik tehditde bulunduğuna ve yaralamaya teşebbüs ettiğine ilişkin tutanak düzenlediği ve bu kapsamda avukat hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı"na ve Ankara Baro Başkanlığı"na şikayette bulunarak katılanın soruşturma geçirmesine neden olduğu anlaşılmıştır. Sanık, yaşanan bir tartışmayı
    olduğundan farklı göstererek hiç bir maddi vaka ve somut olguya dayanmadan katılanın tehdit ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarını işlemediğini bildiği halde işlenmiş gibi göstermek suretiyle hukuka aykırı bir fiil isnadında bulunması karşısında TCK.nın 267. maddesinde düzenlenen iftira suçu tüm unsurları ile oluştuğu halde hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.06.2020 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI DÜŞÜNCE
    İftira suçu TCK.nın 267 maddesinden düzenlenmiş olup, "yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi" nin eylemi yaptırım altına alınmıştır.
    Olayda, ... Adliyesi"nde yazı işleri müdürü olarak görev yapan sanığın, görevli olduğu mahkemenin bir dosyasında, tavzihte bulunmak için stajyeri ile dilekçe gönderen, ancak telefonda yaptıkları tartışma sonrasında adliyeye gelen katılan avukat ile dosyanın bulunamadığı gerekçesiyle aralarında geçen tartışmaya ilişkin tutanak düzenlediği, bu tutanakta katılanın sanığa tehdit içeren sözler sarfederek üzerine yürüdüğü ve saldırdığı yönünde ifadelerin yer aldığı, oysa gerçekte katılanın sanığın üzerine yürümediği ve saldırmadığı, bu nedenle sanığın iftira suçunu işlediği iddia edilmiş, yapılan yargılama sonucu mahkemece verilen beraat kararı Dairemizce oyçokluğu ile bozulmuş ise de;
    Taraflar arasında bir tartışmanın yaşandığının sabit olduğu, her ne kadar tutanağı imzalayan görevli memurlar daha sonra verdikleri ifadelerde katılan avukatın sanık yazı işleri müdürünün üzerine yürümediği yönünde beyanda bulunmuşlar ise de, katılanın tartışma sırasında sanığın üzerine yürümüş olabileceği ancak bunun tanıklarca görülmemiş olabileceği gibi, katılanın hareketlerinin sanık tarafından kendisine saldırı teşebbüsü olarak da yorumlanabileceği göz önüne alındığında, sanığın suç işleme kastıyla hareket ettiğine ilişkin hakkında her türlü kuşkudan uzak, mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından, mahkemece verilen beraat kararının yerinde olduğu düşünülmekle, sayın çoğunluğun görüşüne katılmak mümkün olmamıştır. 24.06.2020











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi