Esas No: 2021/12531
Karar No: 2022/474
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12531 Esas 2022/474 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükümleri, olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle BOZULDU. Sanıklar hakkında \"sahte fatura kullanma\" suçundan verilen mahkumiyet hükümleri de BOZULDU. Çünkü deliller yeterli değildi ve suç tarihleri yanlış gösterilmişti. Kararda, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımı, detaylı bir şekilde açıklandı. Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararına göre, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulama yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ilgili maddeleri yer aldı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme, sahte fatura kullanma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
A)Sanıklar hakkında "2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafisi ve sanık ...'in temyizlerinin incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen "2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle 31.12.2009 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği bu itibarla sanık ... müdafisi ve sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun‘un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B)Sanıklar hakkında "2009 takvim yılında sahte fatura kullanma" suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafisi ve sanık ...'in temyizlerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan açılan kamu davasında; sanıkların savunmalarında, suçlamaları kabul etmemeleri karşısında; Maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Faturayı düzenleyen mükellef hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
2-Aynı mükellef hakkında ilgili takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyaların getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
3-Gerektiğinde, faturanın gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturayı düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturayı düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturayı düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
4-Kabule göre de;
a)Suça konu 05/07/2009 tarihli fatura gelir vergisinde kullanıldığından, suç tarihinin 16.03.2010 olduğu gözetilmeden gerekçeli karar başlığında “2009”olarak yanlış ve eksik gösterilmesi yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı sanık ... müdafisi ve sanık ...'in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 13.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.