Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/9576 Esas 2019/7513 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9576
Karar No: 2019/7513
Karar Tarihi: 20.06.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/9576 Esas 2019/7513 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2017/9576 E.  ,  2019/7513 K.

    "İçtihat Metni"

    ... vekili avukat ... ile ... Tekstil A.Ş. vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında Bakırköy 19. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 16/01/2014 tarih ve 2013/25-2014/19 sayılı hükmün Dairemizin 19/9/2017 tarih ve 2015/11087-2017/8324 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
    KARAR
    Davacı şirket, davalı şirketin 2004 yılından itibaren İspanya"daki yabancı firmalara yapılan ihracatlarına ilişkin olarak aracılık hizmeti verdiğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını fakat 2012 yılına kadar davacı şirketin verdiği hizmet bedellerini tahsit ettiğini, bu tarihten sonra ödemelerde aksamalar olduğunu, ödenmeyen 3 adet faturanın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız itiraz edildiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 19.09.2017 tarihli ilamı ile onanmasına karar verilmiş, davacı bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Dava, verildiği iddia edilen aracılık hizmet bedellerine ait faturaların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporundan sonra, davacının 16.01.2016 tarihli beyan dilekçesi ile, takibe konu 3 adet faturanın davalının ticari defterlerinden çıkarılmış olabileceği, bu hususun tespiti amacıyla da davalının Büyük Mükellefler Vergi Daresine 2012 yılında vermiş olduğu BA formlarının düzeltme yapılmış ise düzeltme öncesi de dahil olmak üzere istenilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, 16.01.2011 tarihli celsede "Davacı vekilinin delil listesinde davalı şirketin BA formlarına dayanmadığı, davalının da açıkça yeni delil ileri sürülmesini kabul etmediği, HMK 145/1 maddesindeki koşulların oluşmadığı, tahkikat duruşmasının tamamlanmasından sonra delilin ileri sürüldüğü anlaşılmakla davacı vekilinin talebinin reddine" karar verilmiş ise de davacı, dava dilekçesinde ticari defterleri de delil olarak bildirmekle, söz konusu BA formalarının ticari defterlere ilişkin kayıtlar olduğu ve yeni delil kapsamında değerlendirilemeyeceğinin kabulü gerekir. O halde mahkemece, davalı şirketin 2012 yılına ait bildirmiş olduğu BA formlarının ilgili yerlerden getirtilip değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur. Hükmün bu husus yönünden bozulması gerekirken zuhulen onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 19.09.2017 tarih ve 2015/11087 Esas ve 2017/8324 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme taleplerinin kabulü ile Dairemizin 9.09.2017 tarih ve 2015/11087 esas ve 2017/8324 karar sayılı “onama” ilamının kaldırılmasına, hükmün yukarıda yazılı gerekçe ile davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 20/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.