Taraflar arasında görülen davada ... .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/01/2014 tarih ve 2013/171-2014/25 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin annesi ... ..."nın vesayet altına alınması için 18.03.2009 tarihinde vasi tayini davası açıldığını, vasi tayini davası devam ederken ... ..."nın ... Holding A.Ş"deki % 22,25 oranındaki hissesini oğlu ... ..."ya devir ettiğinin öğrenildiğini, devir anında ... ..."nın hukuki işlem ve tasarruf muameleleri konusunda fiil ehliyetinin bulunmadığını, ileri sürerek müvekkilinin annesi ... ..."nın ... Holding A.Ş"deki %22,25 oranındaki hissesinin ... ..."ya devir ve temliki işleminin iptalini ve yok sayılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; hisse devrini yapan tarafların annesi ... ..."nın hayatta olduğunu ve tasarrufu yapan kişinin hayatta olması sebebiyle davacı tarafın dava açma sıfatı ve ehliyetinin bulunmadığını, 07/01/2010 tarihinde yapılan davaya konu hisse devrine davacının ve diğer mirasçıların muvafakat ettiklerini, hisse devri parasının mirasçılar arasında paylaştırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların annesi ... ..."nın dava tarihinde hayatta olduğu, tasarruf işleminin geçerli olmadığına ilişkin bu davanın ... ... adına veya atanacak vasi adına açılarak yürütülebileceği bu sebeple davacının davada aktif husumet şartının bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 07/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.