15. Ceza Dairesi 2018/3272 E. , 2018/4172 K.
"İçtihat Metni"Dolandırıcılık suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk lirası ve 80,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04.09.2013 tarih ve 2012/456-2013/352 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 17.04.2018 gün ve 94660652-105-64-11647-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.04.2018 gün ve 2018/34897 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
1- Dosya kapsamına göre, kayden 28.04.1994 doğumlu olup, suçun işlendiği 22.03.2011 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan 5237 sayılı Kanun’un 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, fazla ceza tayin olunmasında,
2- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106/4. maddesinde yer alan "Çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." hükmü ile aynı Kanun"un 106/11. maddesinde yer alan "İnfaz edilen hapsin süresi, adlî para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adlî para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adlî para cezası tahsil edilir." şeklindeki düzenlemelere aykırı olarak, hükmolunan kararda suça sürüklenen çocuğun taksitlerden birini zamanında ödememesi durumunda tamamının tahsil edileceğine ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceğine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Suçun işlendiği 22.03.2012 tarihinde 15-18 yaş aralığında olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen cezadan TCK’nın 31/3. maddesi gereğince 1/3 oranında indirim yapılmaması ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106/4. maddesi gereğince çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu cezaların hapse çevrilemeyeceği ancak, aynı maddenin 11. fıkra hükmünün uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemleri yerinde görüldüğünden, Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 04.09.2013 gün ve 2012/456-2013/352 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiyle; dolandırıcılık suçundan TCK"nın 157/1. maddesi uyarınca hükmolunan 1 yıl hapis ve 5 gün adli para cezasından, aynı kanunun 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması suretiyle suça sürüklenen çocuğun 8 ay hapis ve 3 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 62. maddesi uyarınca takdire göre 1/6 oranında yapılan indirim ile cezasının 6 ay 20 gün hapis ve 2 gün adli para cezası olarak belirlenmesine, aynı Kanun"un 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen kısa süreli hapis cezasının, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olması ve mahkemenin de takdirini bu yönde kullanması nedeniyle, TCK"nın 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü takdire göre 20,00 TL"den hesaplanarak 4.000,00 TL adli para cezasına çevrilmesine, ayrıca “Suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen 2 gün adli para cezasının TCK’nın 52. maddesi gereğince günlüğü 20,00 TL’den hesap edilmek suretiyle 40,00 TL para cezasıyla cezalandırılmasına, sonuç olarak suça sürüklenen çocuğun hapisten çevrilme 4.000,00 TL ve doğrudan verilen 40,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı şekilde taksitlerin zamanında ödenmemesi halinde kalan kısmın tamamının sanıktan tahsil edileceğine ve ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine ""Taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edileceğine"" ibaresinin eklenmesine, infazın buna göre yapılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 04.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.