Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine dair İzmir 16. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 07/02/2012 gün ve 2008/468 Esas, 2012/68 Karar sayılı hükmün sanık müdafiileri tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 05/12/2013 gün ve 2012/15266 Esas, 2013/11811 Karar sayılı ilamı ile onama yönündeki kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/09/2014 tarih ve KD-2014/275208 sayılı yazısı ile itiraz isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize verilmekle incelendi;
Yargıtay C.Başsavcılığının itirazı yerinde görülmekle İTİRAZIN KABULÜNE, Dairemizin 05/12/2013 gün ve 2012/15266 Esas, 2013/11811 Karar sayılı ilamı ile görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen onama kararının KALDIRILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçimlik hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında;
15/06/2008 tarihli olay tutanağı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ve hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ..."nın olay tarihinde İzmir"e gelen Başbakan ..."ın bulunduğu otel çevresinde koruma tedbirleri alındığı sırada üzerinde "... git buradan" yazısı bulunan tişörtler giymiş oldukları halde "Ekmeğime, suyuma, toprağıma dokunma" yazılı bez afişi açarak, "... bu halka hesap verecek" şeklinde sloganlar atmak suretiyle eylem yapmaları üzerine, polis memurları tarafından müdahale edilmek ve zor kullanılmak suretiyle etkisiz hale getirilmeleri şeklinde oluştuğu kabul edilen olayda; görevin yapılmaması için sanığın gerçekleştirdiği cebir/tehdit eylemlerinin nelerden ibaret olduğu ve ..."nın eylemine ne surette iştirak ettiği karar yerinde denetime imkan verecek şekilde gösterilmeden, yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi.
Olay nedeniyle müşteki polis memurları hakkında zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçundan başlatılan soruşturmanın akıbeti araştırılarak sonucuna göre sanık hakkında TCK"nın 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.