KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede başkaca nedenler yarinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanık ..."in tekerrüre esas alınan hükümlülüğündeki mahkeme esas numarasının 2011/362 yerine 2011/326, sanık ... Gezerlerin"in tekerrüre esas alınan hükümlülüğün kesinleşme tarihinin 21.12.2011 yerine 21.12.2012 yazılması, 2-Hakaret suçunun işlendiği sanıklara ait evin aleni yer olmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanması, 3-Sanık ..."in işlediği kasten yaralama suçunun mağduru ...., 04/02/2014 tarihli duruşmada ""sanık ... de benim üzerime yürüyüp, bana yumruk atmaya çalıştı ancak yumruğu bana değmedi"" şeklindeki beyanda bulunup, mağdur için alınan 20/08/2013 tarihli doktor raporunda darp cebir izine rastlanmadığı belirtildiğinden, sanık ..."in mağdur ... İşvarlar"a karşı kasten yaralama eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığının anlaşılması karşısında sanık hakkında TCK"nın 35/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 4-TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması, Kanuna aykırı, sanıklar ..., ... ve ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/06/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.