11. Hukuk Dairesi 2015/10096 E. , 2015/13052 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GERZE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 16/02/2015
NUMARASI : 2014/103-2015/59
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16.02.2015 tarih ve 2014/103-2015/59 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın İstanbul/Esenler Şubesi nezdindeki vadeli mevduat hesabına 25/04/2001 tarihinde 1.300,00 USD yatırdığını, hesabın kendiliğinden işlem görmesi nedeniyle başkaca bir işlem yapma ihtiyacı duymadığını, 26/07/2013 tarihinde dilekçe ile müracaat edip mevduatın akıbetini öğrenmek istediğinde, 10 yıl boyunca herhangi bir işlem yapılmaması nedeniyle paranın TMSF"ye devredildiğini öğrendiğini, davalı kurumca müvekkiline tebligatın yapılmadığını, ileri sürerek, müvekkiline ait 1606,82 USD"nin TMSF "ye devir tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça müvekkili nezdinde bulunan hesapta10 yıl boyunca işlem yapılmadığının tespit edilmesi üzerine davacının sistemde kayıtlı en son adresine ihbarname gönderilerek müvekkili bankanın internet sitesinde üç ay süreyle gerekli ilanların yapıldığını, ayrıca 10.02.2012 ve 13.02.2012 tarihinde de iki gün süre ile ulusal gazete ilanıyla bu hususun kamuoyuna duyurulduğunu, ancak davacı tarafça herhangi bir başvurunun yapılmaması nedeniyle dava konusu bakiyenin TMSF"ye devredildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, zamanaşımına uğradığı iddia edilen davalı bankadaki paranın TMSF"ye devredilebilmesi için hesap sahibine öncelikle ihtarnamenin tebliğ edilmesinin zorunlu olduğu, ihtarnamenin usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığından dava konusu alacağın zamanaşımına uğramadığı ve TMSF"ye devir şartlarının da gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 1606,82 USD"nin TMSF"ye devir tarihinden itibaren işleyecek yasal ve en yüksek değişken faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, 5411 Sayılı Bankacılık Yasası"nın 62. maddesi uyarınca hesapta bulunan mevduatın zamanaşımı nedeniyle fona devredilmesi nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı alacağın reeskont faiziyle tahsilini talep etmiş olup, mahkemece alacağın "yasal ve en yüksek değişken faizi" ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Davalı yararına ve temyiz edenin sıfatına göre; reeskont faiz oranını aşmamak üzere alacağın değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair hüküm kurulması gerektiğinden, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekiyor ise de; kanuna aykırı olan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte gösterilen sebeple davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, mahkeme kararının hüküm bölümünün 1. bendinde yer alan "yasal ve en yüksek değişken faizi" ibaresinin çıkarılıp yerine "reeskont faiz oranını aşmamak üzere değişen oranlardaki yasal faizi" ibaresinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.