5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5242 Esas 2018/2206 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5242
Karar No: 2018/2206
Karar Tarihi: 28.02.2018

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5242 Esas 2018/2206 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan verilen mahkumiyet kararı temyiz edilmiş. Temyiz incelemesinde, daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediği ve bu nedenle hükmün açıklanması gerektiği belirtilmiş. Ancak hükmün açıklanması için yapılması gerekenlerin eksik yerine getirildiği ve bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçesiz hüküm kurulduğu belirtilmiştir.
Mahkemenin karar verirken tüm verileri, belgeleri ve değerlendirmeleri açıkça gerekçesine yansıtması gerektiği ve sanığın hangi fiillerinin suç olarak kabul edildiği, bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması ve cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerektiği belirtilmiştir.
Ayrıca, kamu davasının niteliğine göre davaya katılma hakkı bulunmayan Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kanuna aykırı gerekçelerle davaya katılan olarak kabul edilmesi ve artık bazı hükümleri iptal edilmiş olan 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmesi durumunda yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi         2017/5242 E.  ,  2018/2206 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın denetim süresi içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olması üzerine, dosyayı ele alan mahkemece duruşma açılarak ve sanığın savunması alınarak CMK"nın 231/11. maddesine uygun olarak hükmün açıklanması gerektiği halde sadece duruşma davetiyesi tebliğ edilerek yokluğunda yargılama yapılmak suretiyle savunma hakkı kısıtlanarak yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,
    Kabule göre;
    1-Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
    2-Kamu davasının niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmediği ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmadığı halde Kültür ve Turizm Bakanlığı mahkemece Kanuna aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabul edilmesi,
    3-Kasıtlı suçlardan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    4-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının infazı kabil kesinleşmiş mahkumiyet kararı niteliğinde olmadığı gözetildiğinde, müsadere hususunda bir karar verilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.