15. Ceza Dairesi 2018/3302 E. , 2018/4155 K.
"İçtihat Metni"Sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında verilen Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.05.2011 tarih ve 2008/172-2011/160 sayılı mahkûmiyet hükmüne yapılan temyiz talebinin 23.11.2011 tarihli ek kararla reddedilmesi üzerine, anılan ek kararın temyizi üzerine, ret talebine dayanılarak dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/185013 sayılı tebliğnamesiyle dairemize geldiği, dairemizin 24.12.2013 tarih ve 2012/22009-2013/20754 sayılı ilamıyla da temyiz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan itiraz üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 24.12.2013 tarihli ilamının, 23.11.2011 tarihli ek karara karşı yapılan temyiz talebinin reddine ilişkin olduğu, Dairemizce 24.05.2011 tarihli esas hükmün içeriğine ilişkin inceleme yapılmadığı, dolayısıyla daha önce inceleme konusu yapılmayan hususların 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinde yer alan itiraz kapsamında değerlendirilemeyeceği, esasa yönelik belirtilen hususların tebliğnamenin görüşü olarak değerlendirilebileceği, bu nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yapmış olduğu itirazın, Dairemizin 24.12.2013 tarih ve 2012/22009-2013/20754 sayılı ilamının kaldırılmasına dair olduğu, diğer hususların dairemizce ilk defa inceleneceği belirlenerek, esasa girilmesi gerektiği yönündeki itirazlara yönelik yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanığın temyiz isteminin süresinde olduğuna ve esasa girilerek inceleme yapılması gerektiğine ilişkin olarak ileri sürülen düşünceler yerinde görüldüğünden itirazın KABULÜNE,
Sanığın dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin 23.11.2011 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek karara karşı verilen dairemizin 24.12.2013 gün ve 2012/22009-2013/20754 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Sanığın, yokluğunda verilen 24.05.2011 tarihli hükme yönelik olarak yaptığı temyiz isteminin reddedilmesine dair 23.11.2011 günlü ek karardan sonra 22.12.2011 havale tarihli dilekçesinde, kararı temyiz ettiğini belirtmiş olması nedeniyle temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğunun anlaşıldığı, öte yandan Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre asıl hükmün tebliğ edilmiş sayıldığı tarihte cezaevinde olması nedeniyle yapılan tebligatın usule aykırı olduğu dikkate alınarak 23.11.2011 tarihli ek kararın kaldırılması suretiyle asıl hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın, telefonla irtibat kurduğu şikayetçilere kendisini ... olarak tanıttıktan sonra sebze-meyve ticaretiyle uğraştığını,... Gıda isimli şirketinin bulunduğunu söyleyip, 28.10.2005 tarihinde gönderdiği 12.000.000,00 TL tutarındaki çek karşılığında mazot alacağını belirttiği, yaptıkları araştırmada çekin banka tarafından ödenebileceğini öğrenmeleri üzerine sanığın gönderdiği kişilere veresiye fişi karşılığında yakıt verdikleri, çekin limitinin bitmesi üzerine bu kez 15.000,00 TL bedelli ikinci çeki gönderdiği, bunun karşılığında da bir miktar mazot verilmesinden sonra her iki çekin sahte olduğunun anlaşıldığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.07.2014 tarih ve 2013/15-782-2014/355 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, yasal unsurları eksik ya da tamamen sahte oluşturulmuş bir çek kullanılarak işlenen dolandırıcılık suçlarında da, bankanın maddi varlığı veya böyle bir maddi varlığın bulunduğu algısı hile olarak kullanılmakta olduğundan, sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f maddesinde düzenlenen bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suçun vasfında yanılgıya düşülerek aynı kanunun 157. maddesi gereğince hüküm kurulması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Temyiz dışı ...’in aşamalardaki tüm beyanlarında, sanığın kendisine ucuz petrol verebileceğini söylemesi ve teklifinin cazip gelmesi nedeniyle ... Petrolde buluştuklarını, daha öncesinde de bu şekilde beraber çalıştıklarını belirtmesi, tanık ...’ın, UYAP kayıtlarında yer alan benzer nitelikteki eylemlerinde de kullandığı nüfus cüzdanı fotokopisinde yer alan fotoğraftan sanığı teşhis etmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğine dair mahkemenin kabulünde yukarıda belirtilen eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olup, bu gerekçelerle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen ve TCK’nın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin cezanın türü ve üst sınırı itibariyle aynı kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, 2005 yılının Ekim ve Kasım aylarından temyiz inceleme gününe kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, resmi belgede sahtecilik suçu nedeniyle sanık hakkındaki İNFAZIN DURDURULMASINA, CEZAEVİNE ALINMIŞSA VE BAŞKA SUÇTAN TUTUKLU VEYA HÜKÜMLÜ DEĞİLSE RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNDAN DERHAL TAHLİYESİ İÇİN İLGİLİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA MÜZEKKERE YAZILMASINA, 04.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.