7. Hukuk Dairesi 2015/33862 E. , 2016/1788 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : İşe iade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının davalı ..........’nde işe başladığını, 2013 yılında işyerinin diğer davalı .........’ne devredildiğini, iş akdinin davalı ......... tarafından geçerli ve haklı neden olmaksızın feshedildiğini belirterek feshin geçersizliği ile işine iadesine, mali sonuçlardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .......... vekili, davacının çalıştığı işyerini 10/04/2013 tarihli sözleşme ile diğer davalı şirkete devrettiklerini, İş Kanununun 6. Maddesinin “.... iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer" hükmü ile de belirtildiği ve SGK belgeleri ile de görüleceği üzere .............şirketinin işveren sıfatının bulunmadığını, bu nedenle şirketlerine işe iade talebinin istenemeyeceğini, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Davalı ......... vekili, davacının, sahanın davalı şirketlerine devrinden önce işveren vekili sıfatını taşıdığından bu davayı açamayacağını, ayrıca davacının 6 aylık kıdeminin bulunmadığını ve davacı ile aralarında imzalanmış bir hizmet akdi bulunmadığını, iş akdinin geçerli nedenle usulüne uygun olarak feshedildiğini, diğer davalı ile 10.04.2013 tarihinde rödövans sözleşmesi imzalandığını, reorganizasyona gidildiğini, bu durumların temelinde de ekonomik nedenlerin yattığını, sonuçta istihdam fazlalığı ortaya çıktığını, işyerinde fazla çalışma uygulamasının zaten yapılmadığını, davacının çalıştırılabileceği bir görev tanımı bulunamadığı için kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek iş akdinin feshedildiğini, davacının yerine yeni işçi alınmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının çalışmakta olduğu muhasebe biriminin kapatıldığı, kapatılmasından 3 ay önce bu birim bünyesinde yer alan Depo Satın Alma bölümüne yeni personel alındığı, davacının çalıştığı muhasebe biriminin kapatılmasından sonra da Personel Memuru, Kantar Memuru, Depo Satın Alma birimi gibi yeni birimlerin oluşturulduğu ve bu birimlerde işçilerin istihdam edildiği, bu birimlerin ise esasen davacının önceki çalıştığı birimin işlerine benzer işler yaptığı, dolayısıyla işverenin son çare olarak düşünülmesi gereken fesih olgusundan önce davacıyı bu birimlerden birinde istihdam edebilecek iken bunu yapmayarak davacının iş akdini feshettiği, bu nedenle davalı işverenin işletmenin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebeple davacının iş akdini feshettiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacı işçinin davalı .........ne işe iadesine, mali sonuçlardan davalıların birlikte sorumluluğuna karar verilmiştir.
Öncelikle, toplanan deliller ve fesih sebebine göre feshin geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetli olup davalıların bu yöndeki temyiz itirazları yerinde değildir.
Uyuşmazlık 3213 sayılı Maden Kanununda değişiklik yapan 10/06/2010 - 5995 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca bu tarihten öncesi ve sonrasına ilişkin davalıların sorumluluğu, aralarındaki hukuki ilişkinin niteliği, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
3213 Sayılı Maden Kanunu’nun Ek 7. maddesinde “(Ek madde: 10/06/2010 - 5995 sayılı Karar /17. md.) Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödövans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumlulukların rödövansçıya ait olacağı, ancak bu durumun ruhsat sahibinin Maden Kanunundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmayacağı” bildirilmiş olup söz konusu hüküm yürürlük tarihi itibariyle somut olaya uygulandığında, işe iade ve mali sonuçlarından sadece rödövans sözleşmesi ile çalışan firma sorumlu olacaktır.
Somut olayda, İşyerinin Devri ve Maden Sahalarının İşletilmesine Dair Rödövans Sözleşmesinin davalılar arasında 10.04.2013 tarihinde düzenlendiği, yürürlük tarihinin 30.04.2013 olarak öngörüldüğü, sözleşmeye göre ..........’nin uhdesinde bulunan İR.166 ve 201201117 ruhsat numaralı sahanın işletilmesi işinin davalı .........ne (327 işçi, ekipman ve binalarla birlikte) 15+15 yıllığına devrolunduğu görülmektedir. Davacı, davalı işyerinde 12.02.2007-16.09.2013 tarihleri arasında çalışmış olup rödövans sözleşmesi ile sahanın işletilmesi işinin devri, fesih tarihinden önce iş ilişkisinin devamı sırasında gerçekleşmiştir.
O halde, dosya içerisindeki rödövans sözleşmesi ve davalı .........nin de açık kabulüne göre davalı ......... rödövansçı konumunda olup mahkemece davacının bu şirkete işe iade edilmesi yerinde ise de, diğer davalı .............şirketi bakımından davanın husumet yokluğundan reddedilmeyerek işe iadenin mali sonuçlarından her iki davalının birlikte sorumlu tutulması isabetli olmamıştır. Karar, bu yönüyle hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, mahkemece işe başlatmama tazminatının davacının 4 aylık ücreti tutarında; boşta geçen süre ücretinin de 5 aya kadar ücret ve diğer hakların ödenmesi şeklinde belirlenmesi doğru bulunmamıştır. Davacı işçinin kıdemine ve fesih nedenine göre işe başlatmama tazminatının davacının 5 aylık ücreti oranında, boşta geçen süre ücretinin de 4 aya kadar ücret ve diğer hakların ödenmesi şeklinde belirlenmesi dosya içeriğine uygun düşecektir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davalı ............. yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı .........."ne verilmesine,
3- Davalı ......... tarafından yapılan Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının .........’ne İŞE İADESİNE,
4-Davacının yasal süre içinde davalı ........."ne başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalı davalı ......... tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
5-Davacı işçinin işe iadesi için süresi içinde davalı .........ne müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalı ........."den tahsilinin GEREKTİĞİNE,
6- Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin yatırılan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harç giderinin davalı .........nden tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
7- Davacının yapmış olduğu 927,60 TL yargılama giderinin davalı .........nden tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ......... tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalı .........nden alınarak davacıya verilmesine,
9-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
10- Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 28/01/2016 oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.