Tebliğname No : 5 - 2013/240018
MAHKEMESİ : Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2012
NUMARASI : 2010/1296 Esas, 2012/841 Karar
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Mahkemece "olay tarihinde bir ihbar üzerine sanık ve kız arkadaşı G.. B..’ın birlikte yaşadıkları eve gelen ve kimlik kontrolü yapan müşteki kolluk görevlilerinin hırsızlık suçundan arandığını tespit ettikleri G.. B.."ı polis merkezine götürmek istemeleri üzerine sanığın müştekilere hitaben tehdit ve hakaret içeren sözler sarfettiği ve müştekilere saldırarak kız arkadaşının karakola götürülmesine engel olmaya çalıştığı, ancak zor kullanılarak ve kelepçe takılarak durdurulabildiği” şeklinde gerçekleştiği kabul edilen olayda; sanığın aşamalardaki ifadelerinde üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, müştekilerin arama kararı olmaksızın yaşadığı eve zorla girmelerine ve hamile olan kız arkadaşını tartaklamalarına engel olmaya çalıştığını savunması, kolluk görevlilerinin arama kararı olmaksızın sanığın ikametgahına girdiklerinin olay sırasında söz konusu evde bulunan G.. B.., Bahar Yanar ve Ferhat Kızılkaya isimli kişiler tarafından da doğrulanması, müştekilerin ifadelerinde sanığın kız arkadaşı olan G.. B..’a yönelik herhangi bir şekilde zor kullanmadıklarını beyan etmelerine karşın adı geçenin burun ve dudağından yaralandığının dosyada mevcut 29/09/2010 tarihli adli rapor içeriğinden anlaşılmış olması karşısında; öncelikle olaya ilişkin olarak tanzim edilen 29/09/2010 tarihli tutanak altında imzaları bulunan, ancak kovuşturma aşamasında beyanları tespit edilmeyen polis memurları Serkan Balta ve Yavuz Yanık ile müşteki N.. G.. ve olay mahallinde bulunup olaya ilişkin bilgi ve görgüleri olduğu anlaşılan Ferhat Kızılkaya ve Bahar Yanar isimli kişiler dinlenerek sanığın müştekilere yönelik hakaret, tehdit ve cebir içeren söz ve davranışlarını, hakkında yakalama kararı bulunan kız arkadaşının gözaltına alınmasına engel olmak amacıyla mı, yoksa haksız bir şekilde evine girilmesi ve kız arkadaşının tartaklanması üzerine mi gerçekleştirdiğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesinden ve TCK"nın 29 ve 129. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Görevi yaptırmamak için direnme suçunu birden fazla kamu görevlisine karşı işlediği kabul edilen sanık hakkında TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanmaması,
Sanık hakkında hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkumiyetlerin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili haklarından koşullu salıverilme tarihine, 53/1-a, b, c, d, e maddesinde yazılı diğer haklarından 53/2. maddesi gereğince hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, “sanık hakkında denetim süresi içerisinde ve ceza müddeti boyunca TCK"nın 53/1-a, b, d maddelerindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına” şeklinde ve infazda tereddüte yol açacak biçimde hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.