22. Hukuk Dairesi 2016/438 E. , 2016/2520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret farkı, tahsil tazminatı farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı, fazla mesai farkı ile vardiya verim prim tutarı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki dava hakkında ... İş Mahkemesince verilen 24.02.2015 tarihli ve 2011/1263 esas, 2015/192 sayılı kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizce 01.10.2015 tarihli ve 2015/20571 esas, 2015/26231 karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı vekili bozma ilamının maddi hataya dayandığını ileri sürerek bozma kararının ortadan kaldırılması istemiştir.
Maddi hatanın giderilmesi isteğini içeren dilekçe ve ekleri incelendi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 esas, 1988/89 sayılı kararında belirtildiği üzere Yargıtayca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebi olarak açıklanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Dairemizce, davalı temyizi üzerine yapılan inceleme sonucu ilk kararın özetle, “...Davalı Ortaklığın Kapsam İçi Personel Ücret ve Görevde Yükselme Yönergesinin 1. maddesinde yönergenin, kapsam içi personelin işe başlama ücretleri ile nakil ve görevde yükselmelerinde uygulanacak esasların belirlenmesinin amaçlandığı, yönergenin ortaklık işyerlerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan ve toplu iş sözleşmesi kapsamında olan kapsam içi personele uygulanacağı belirtilmiştir. Bu sebeple davacının kök ücretinin belirlenmesinde tespit kararına göre işe başladığı tarihte alabileceği ücret araştırılmalıdır. Yönergenin 6. maddesinin 2. bendinde "İşe alınan personelin başlangıç ücreti; Ortaklık içi hizmetler daha önce ortaklık içi hizmeti olanların yeniden işe alınmaları halinde, 3. maddenin (c) bendi de dikkate alınarak, son işe alınma tarihi itibariyle geçmiş hizmetlerine göre intisap tarihi bulunur." düzenlemesi dikkate alınarak kök ücret tespit edilmelidir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, TPAO kapsam içi personel ücret yönetmeliği ve kök ücret tablosuna göre davacının ilk defa çalışmaya başladığı tarihteki kök ücreti belirlenerek iş sözleşmesinin fesih tarihindeki günlük ücretinin belirlendiği, dosyadaki bordroların emsal alındığı ve davacının baştan beri sendikal haklardan yararlanacağı düşünülerek hesaplama yapıldığı belirtilmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, eşitlik ilkesinin aynı durumda olanlar bakımından geçerli olduğunun göz önünde bulundurulması gerekir. Bu bağlamda, sendikaya üye olan ile üye olmayan arasında toplu iş sözleşmesinden yararlanma yönünden bir fark olması doğal karşılanmalıdır. Davacının 2006 yılında sendika üyesi olduğu dikkate alındığında sendikaya üyelik tarihinden önceki dönem için kök ücrete toplu iş sözleşmesi zamlarının uygulanması doğru olmaz. Aksi halde daha önce toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçi ile toplu iş sözleşmesinden yararlanmayan işçinin ikinci dönem giriş ücreti aynı olacaktır. Buna göre mahkemece işyerinde çalışan güvenlik görevlilerinin ücretlerinin sendika üyesi oldukları tarih ve önceki durumları dikkate alınarak tespit edilmeli, sendika üyesi olduğu tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği hususu da nazara alınarak hesaplama yapılmalıdır. Hüküm kurmaya yeterli olmayan bilirkişi raporu ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulduğu görülmektedir. Davacının güvenlik görevlisi olarak çalışmadığı, sendika üyelik tarihinin 2002-2003 yılları olduğu, hesaplamaların emsal çalışan işçi bordrolarına göre değil, davacının bordrolarına göre yapıldığı, bozma ilamında sehven, yapılan iş, hesaplama ve sendika üyelik tarihi ile ilgili hatalı açıklamalar yapılarak kararın bozulduğu anlaşılmıştır. Dairemizin 2014/20375 esas (seri), 2014/33041 esas (seri), 2014/33080 esas (seri), 9. Hukuk Dairesinin 2012/18712 esas ve 7. Hukuk Dairesinin 2013/9582 esas sayılı emsal dosyalarında aynı şartlarda yapılan hesaplamalara göre verilen kabul kararları onanarak kesinleşmiştir. Hal böyle olunca, dosya içeriği ve emsal dosyalar dikkate alınarak Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararın maddi hataya dayanması sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verildi, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya yeniden ele alınıp gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.