12. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4749 Karar No: 2017/10843 Karar Tarihi: 26.12.2017
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/4749 Esas 2017/10843 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2016/4749 E. , 2017/10843 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK"nın 89/1-3-a, 22/3, 62/, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinde sanığın idaresindeki araçla hava kararmak üzere iken şehir içinde çift yönlü yolda seyri sırasında sağ taraftaki alışveriş merkezinden çıkan ve yolun soluna doğru karşıya geçmeye çalışan mağdur çocuğa 1.05 promil alkollü vaziyette ve mahal şartlarının üzerinde bir hızla, direksiyonu sola kırmasına rağmen sağ ayna tarafıyla çarparak, mağdurun hayati tehlike geçirecek, iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa sebebiyet verecek, konuşmasında sürekli zorluğa yol açacak, duyu ve organlarından birinin işlevinin yitirilmesine sebep olacak ve ağır derecede kırık oluşturacak şekilde yaralanmasına neden olduğu da gözetilerek, suçun işleniş biçimi mağdurun yaralanmasının neticesi de değerlendirildiğinde sanığın, yalnızca tali kusurlu kabul edilmesi sebebiyle temel cezanın üst hadden verildiğinden bahisle bozma talep eden görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin bilinçli taksirin unsurlarının oluşmadığına, cezanın fazla olduğuna, katılanlar vekilinin ise cezanın az olduğuna ve bilinçli taksirle ilgili artırımın daha fazla yapılması gerektiğine yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında temel ceza belirlenirken, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (f-g) bentlerinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 1. fıkrasınındaki “sanığın güttüğü amaç ve saiki” ibaresinin hükümden çıkarılmak suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.