Esas No: 2021/3528
Karar No: 2022/361
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/3528 Esas 2022/361 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2006-2010 yılları arasında sahte fatura düzenlemek suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, her yıl için ayrı ayrı hüküm verilmesi gerektiği ve cezanın yanlış tayin edildiği gerekçesiyle sanık müdafisinin temyizi kabul edilmemiştir. Ayrıca, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar zamanaşımının gerçekleştiği için sanığın sadece 2006 yılında suç işlediği için verilen hüküm bozulmuş ve dava düşmüştür. Kanun maddeleri ise şöyledir: Vergi Usul Kanunu'nun 213. ve 359/b maddeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53, 66/1-e ve 67/4. maddeleri, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321 ve 322. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
1) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde;
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 23.03.2012 tarih ve 2012/1838 Esas sayılı iddianamesi ile vergi suçu raporuna atıf yapılarak sanık hakkında “2006, 2007, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçundan kamu davası açıldığı, her takvim yılında işlenen “sahte fatura düzenleme” eylemlerinin ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu ve birbirlerine dönüşmeyeceği, her takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken tek hüküm kurulması ve sahte fatura düzenleme suçunun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde düzenlendiği ve cezasının alt sınırının 3 yıl hapis cezası olduğu gözetilmeden, uygulama maddesinin aynı Kanun’un 359/a-2 maddesi olarak kabul edilip temel cezanın 18 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyizinin incelenmesinde;
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 23.03.2012 tarih ve 2012/1838 Esas sayılı iddianamesi ve 21.09.2011 tarih ve 2011/M-19 sayılı komisyon mütalaası ile atıf yapılan vergi suçu raporuna göre; sanığın sadece 2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme eyleminden sorumlu olduğu belirtildiğinden, bu sanık bakımından suç tarihinin en aleyhe kabulle "31.12.2006" olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 13.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.