10. Hukuk Dairesi 2017/2469 E. , 2017/6114 K.
"İçtihat Metni".......
Rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karar karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ..... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiştir.
..... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi ve davalı avukatı tarafından da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek,işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.09.2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü, duruşmalı temyiz eden davalı adına gelen olmadı, davacı Kurum adına ...... geldi. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, 05.11.2013 günlü iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin rücuan tahsilini istemiştir.
II-CEVAP
Davalı işveren Şirket; atfedilecek bir kusurunun bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, alınan kusur raporu çerçevesinde %60 davalı işveren kusuru üzerinden istemin kabulüne karar vermiştir.
Davacı Kurum süresinde verilen İstinaf yolu dilekçesiyle; sigortalıya verilen kusur fazla olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak istemin %100 işveren kusuru üzerinden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
./...
Davalı Şirket vekilince süresinde verilen İstinaf yolu dilekçesiyle, iş kazasının oluşumunda atfedilecek bir kusurlarının bulunmadığı, gerekli iş güvenliği tedbirlerinin alındığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B-BAM KARARI
...... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesi 16.02.2017 gün ve 209/113 sayılı ilamı ile; ilk derece mahkemesi kararı yerinde bulunmak suretiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Tüm taraf vekilleri, aynı istinaf gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin 1. fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir davranışı sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği, 4. fıkrasında, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edileceği belirtilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof. Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, .... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, sayı 2, 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 01.02.2012 gün 2011/19-639 Esas, 2012/30 Kararı; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 gün ve 2009/4-13 Esas, 2009/12 Karar; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06.04.2010 gün ve 2010/2-76 Esas, 2010/77 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere düşme, takipsizlik, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar kesinleşmiş mahkûmiyet kararları olarak kabul edilemeyecektir.
Borçlar Kanununun 53. maddesi hükmüne göre, kusurun takdiri ve zarar miktarının tayini hususunda hukuk hakimi ceza mahkemesi kararı ile bağlı değil ise de ceza mahkemesinde saptanan maddi olgularla bağlı olduğundan, mahkumiyetin kesinleşmesi halinde mahkum olanlara az da olsa bir miktar kusur verilmesi gerekmektedir.
../...
Yukarıdaki açıklamalar gözetildiğinde, eldeki davada; hükme esas alınan 30.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda, davalı işveren %60, kazalı sigortalı %40 oranında kusurlu bulunduğu tespit edilmiş ancak, .... 6. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan kamu davasında iş güvenliği uzmanı tarafından düzenlenen kusur raporunda, işveren firma sahibi .......asli kusurlu bulunduğu anlaşıldığından; anılan kusur değerlendirmeleri arasındaki çelişki, yeniden usulünce alınacak kusur bilirkişisi raporuyla giderilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, hükmü temyiz eden taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ...... Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ..... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davacı avukatı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 26.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....