17. Hukuk Dairesi 2015/4834 E. , 2017/6826 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.06.2017 Salı günü davalılar vekili Av. ... geldi. Davacılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi....sevk ve idaresindeki.... plakalı aracın 23.03.2012 tarihinde ... ili, ... ilçesi ... köyü mevkii ... otoyolunda ...-... istikametinde seyir halinde iken zincirleme trafik kazasına karıştığını, kazada davacılardan ...."ün eşi, ... ve ..."ın babaları ...."ın vefat ettiğini, davalılardan ..."nın asli kusurlu, murisin ise meydana gelen olayda kusurunun olmadığının tespit edildiğini, ... 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/637 Esas sayılı dosya ile yapılan yargılamanın devam ettiğini, davalılardan ..."nın (.... plakalı çekici,....plakalı dorse) kullanıcısı, diğer davalı ..."nın da araçların maliki olduğunubelirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili davacılar için toplam 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, müvekkillerin her biri adına 30.000"er TL den toplam 90.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan
müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davcılar vekili 19.06.214 taraihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı eş... için 14.212,31 TL, davacı kızı .... için 10.402,46 TL ve davacı kızı ... için 2.672,60 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar vekili; 23.03.2013 tarihli kaza tespit tutanağı oluşan trafik kazasını tam olarak açıkladığını, müteveffanın asli bir trafik kuralı olan arkadan çarpma kuralını ihlal ettiğini, Adli Tıp Kurumunun olay yerindeki tespit ve bulguları dikkate almayan raporuna itibar edilmesinin mümkün olmadığını, olay yerinde keşif yapılarak kusur oranının yeniden tespit edilmesini talep ettiklerini, müteveffa...."ın orta şeritten geldiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın .... Sigorta A.Ş den yüklü bir tazminat aldığını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, müvekkillerinin böyle bir tazminatı ödeme gücünün olmadığını, tüm bu nedenlerle davacıların haksız ve hukuka aykırı maddi ve manevi tazminat talepleri ile talebe bağlı tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Davanın KISMEN KABULÜ İLE, 14.212,31 TL maddi tazminat ile 8.000 TL manevi tazminatın 23.03.2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı eş ..."a, 10.402,46 TL maddi tazminat ile 7.000 TL manevi tazminatın 23.03.2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."a; 2.672,60 TL maddi tazminat ile 4.000 TL manevi tazminatın 23.03.2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."a ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir
2-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilşkindir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından vefat edenin yakınlarına bağlanan aylığın niteliği ve bağlanan aylığın rücuya tabi ödemelerden olup olmadığının belirlenmesi zararın tazmininden sorumlu olanların mükerrer ödeme yapmasının önüne geçilmesi ve zarar görenlerin gerçek zararlarının üzerinde sebepsiz zenginleşmemesi için önemlidir.
5510 sayılı Yasa’nın 21. maddesinde; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücu edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücu edilmez.” düzenlemesi getirilmiştir.
Somut olayda; destek aylıkla çalışan "TIR" şoförü olup .... tarafından gönderilen yazı cevabında;..."ın ölümü nedeniyle davcı eş...."e 31.245,10 tl ve musrsin kızı davacı ..."ye 6.186,69 Tl ve davacı kızı ..."e 6.706,84 Tl iş kazaı kolundan peşin sermaye değerli aylık bağlandığı bildirilmiştir.Mahkemece hükme esas alınan 26.05.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda davacılar için hesaplanan tazminatlardan ilk peşin sermaye değerleri mahsup edilmemiştir.
Dosya kapsamına göre; dava dışı ...."nın davacılara yaptığı bu ödemeler nedeniyle sorumlulara rücu davası açıp açmadığı belli olmayıp araştırılmamıştır.Bu durumda Mahkemece .... tarafından işbu davanın davalıları ... ve ..."ya rücu davası açılıp açılmadığı, açıldı ise sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususlarının araştırılarak, yetkili mahkemede dava açıldıysa ve sonuçlanmadı ise sonucu beklenerek peşin sermaye değerinin mahsubu konusunda dava sonucuna göre karar verilmesi; sonuçlandı ise hüküm altına alınan ve rücuen tazminine karar verilen rakamlar var ise bu rakamların; dava açılmadı ise .... tarafından ödendiği belirtilen rakamların; davacılar için hesaplanan tazminatlardan mahsubu gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, yukarıda 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 15/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.