23. Hukuk Dairesi 2013/2177 E. , 2013/4547 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin kooperatif üyeliğine bağlı konutunun, yetkisi olmamasına rağmen davalı ... tarafından diğer davalı ..."ye satılıp teslim edildiğini, davalıların işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek, davalı ..."nin tahliyesine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ....000,00 TL ecrimisil bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ........2005 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı tapu iptal ve tescil isteğine dönüştürmüş, yargılama sırasında dava konusu konutun davalı ... tarafından üçüncü kişiye devredilmesi üzerine davaya tazminat davası olarak devam olunmuştur.
Davalılar vekili, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının üyelikten kaynaklanan tazminat taleplerini kooperatife yöneltmesi gerektiği, davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif ortağı tarafından açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Dava konusu bağımsız bölüm yargılama sırasında üçüncü kişiye satıldığından dava 6100 sayılı HMK"nın 125. maddesi uyarınca tazminat talebine çevrilmiştir. Davacı, kooperatif üyeliğinin ve bu üyeliğe bağlı olarak kendisine ait olması gereken konutun sahte belgeye dayalı olarak davalılar arasında devir edildiği iddiasına dayanmaktadır. Buna göre, davacı, davalıların hukuka aykırı eylemleri nedeniyle zarara uğradığını ileri sürdüğünden davalılara husumet yöneltilmesinde bir yanlışlık yoktur. Açıklanan nedenlerle, mahkemenin davayı pasif husumet yokluğu nedeniyle reddetmesi doğru görülmemiştir.
Bunun yanında, dava kooperatif ortaklığına dayalı olarak açıldığından verilecek karar kooperatifin hukukunu da etkileyecek mahiyettedir. Bu nedenle, sicilden terkin edildiği anlaşılan kooperatifin ihyasının sağlanarak sonrasında kooperatif aleyhine dava açması için
davacıya süre verilmesi, açılacak davanın işbu dava ile birleştirilmesinin sağlanması, kooperatife ait delillerin de toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılarak hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Öte yandan, bir davanın görülebilmesi için öncelikle dava harçlarının tam olarak yatırılması gerekir. Eldeki davada da, konut bedeli istendiğine göre davacıya talep edilen bedel açıklattırılmalı ve bu miktar üzerinden eksik harcın ikmali için süre verilmeli ve harç ikmal edildiği takdirde davaya devam olunmalıdır. Zira, 492 sayılı Harçlar Kanununun ... ve 32. maddeleri uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe, müteakip işlemler yapılamaz.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi