... vekili avukat ... ile...aralarındaki dava hakkında ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 31.12.2012 tarih ve 441-860 sayılı hükmün Dairenin 23.06.2013 tarih ve 13059-22476 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
Davacı, dava dışı...Ltd.Şt.nin avukatı olarak davalı tarafından açılan davayı takip ettiğini, davalının müvekkili ile sulh olması nedeni ile davanın takipsiz bırakıldığını, kendisinin hak ettiği vekalet ücretinin ödenmediğini, Avukatlık Kanununun 165. maddesi gereğince davalının vekalet ücretinin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek, 43.720 TL’nin faiziyle ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyizi üzerine onanmış ve bu kez davacı karar düzeltme talep etmiştir.
Davacı, sulh ile sonuçlanan dava nedeniyle hak ettiği ve ödenmeyen vekalet ücreti alacağının tahsili istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece taraflar arasında İmzalanan protokolde , alacaklı...şirketinin vekalet ücreti borçlusu davalı şirketi ibra ettiği ve ibra nedeni ile davalının mahkeme ilamından doğan yasal vekalet ücreti borcunun kalmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir.
Dava dışı ... Ltd Şt. İle davalı şirket arasında imzalanan tarihsiz " makbuz ve ibranamedir " başlıklı belgede, davacı avukatın imzasının bulunmadığı ve davacı avukatın vekili olduğu...Ltd.Şt.nin dava konusu alacağa ilişkin dava dosyasındaki tüm masrafların yargılama gideri, vekalet ücreti gibi ödenmiş olacağının kararlaştırıldığı hususları tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, anılan ibranamedeki taraflar arasındaki kararlaştırmanın davacı avukatın talebini de kapsayıp kapsamadığı noktasındadır. Protokolde yapılan kararlaştırma, davalı alacaklı ve dava dışı borçlu arasındaki hukuki ilişkiyi kapsar. Davacı avukatın vekalet ücreti alacağını kapsamaz.
2014/5746-12167
Davacı, takip ettiği dava nedeni ile tarafların sulh olup anlaşması nedeni ile vekalet ücretinin ödenmediği iddiasıyla dava dışı vekil edeninin hasmı olan davalı hakkında Avukatlık Kanununun 165.maddesine dayanarak bu davayı açmıştır. Bu konuda Avukatlık Kanunun 165. maddesi “… Sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar. .” hükmünü getirmiştir. Yasanın bu hükmüne göre, avukatın ücretinden vekil edenin hasmının sorumlu olabilmesi için, avukatın takip ettiği davanın tarafları aralarındaki ihtilafı sulh yolu ile ve her şekilde olursa olsun anlaşarak sonuçlandırmaları ve takipsiz bırakmaları gerekir. Sulhun, anlaşmanın duruşmada olması veya yazılı bir metne dayanması gerekmez. Olayların gelişiminden böyle bir sonucun olduğu anlaşılması yeterlidir. Öyle olunca, somut uyuşmazlıkta mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Mahkeme kararının açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekirken, Dairemizce sehven onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacının bu konudaki karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemize ait 23.9.2013 tarihli, 2013/13059 E. 2013/22476 K. sayılı “onama” ilamının kaldırılmasına, hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Dairemize ait 23.9.2013 tarihli, 2013/13059 E. 2013/22476 K. sayılı “onama” ilamının kaldırılmasına, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.