Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11291
Karar No: 2016/9641

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/11291 Esas 2016/9641 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/11291 E.  ,  2016/9641 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki TMK"nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davasının reddine dair verilen 10/01/2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18/11/2014 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı vekili ile aleyhine temyiz olunan davalı vekili geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; 12/10/2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ..."nin 27/08/2008 tarihinde ... ili, .. ilçesi, ... köyü 339 parselde kayıtlı bulunan tapu senedinde yazılı olan 8 kişiden tapu kaydında toplamda 36.600.00 m² olarak görünen yerden; tapu kaydına dayanarak toplamda 6.100.00 m² tekamül eden, 339 sayılı parselin 64/384 hissesini bu hisse oranı üzerinden parasını vererek satın aldığını, söz konusu hisseleri 339 sayılı parselin ...nun binasına ve bölgeye yapılan termik santrale yakın olması nedeniyle yatırım amacı ile ileride prim yapar düşüncesi ile satın aldığını, bu güne kadar da 339 sayılı parselin tam olarak yerini ve sınırlarını bilmediğini, söz konusu parselde müvekkilinin satın aldığı tarihten bu güne kadar her hangi bir ekim dikim işlemi yapmadığını, 339 sayılı parselde satın aldığı hisseleri tamamen tapu kayıtlarına güvenerek aldığını, ancak müvekkilinin ... Genel Müdürlüğü ... Bölge Müdürlüğü tarafından toplulaştırma işlemi kapsamında yapılan arazi derecelendirmeleri askısında birden çok kişiden aldığı hisselerin kayıtlı olduğu 339 sayılı parselin tapu kayıtlarında 36.600.00 m² olmasına rağmen, gerçek alan olarak 18.096.88 m² olarak belirtildiğini fark ettiğini, bunun üzerine askıda bir hata yapıldığını düşünerek; 17/08/2011 tarihinde vermiş oldukları dilekçeden anlaşılacağı üzere ... Müdürlüğüne 339 sayılı parselin tapu kayıtlarında 36.600.00 m² olarak gönderilmesine rağmen askıda yüzölçümünün 18.096,88 m² olarak belirtildiğinden bahisle bir itiraz dilekçesi ile başvurduklarını, ancak aldıkları yazı cevabında tapu kayıtlarının hatalı olduğu ve askıda bir yanlışlık olmadığının bildirildiğini, dolayısıyla müvekkilinin her ne kadar tapu kayıtlarına güvenerek 6.100.00 m² yer satın aldığını düşünmüş ise de gerçekte 3.000.00 m² civarında yer satın aldığını, tapu kayıtlarının yanlış tutulması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, Medenî Kanunun 1023. maddesinde tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan 3. kişinin kazanımının korunacağını belirttiğini, ayrıca Medenî Kanunun 1007 sayılı maddesinde tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olduğunun söylendiğini, tüm bu nedenlerle müvekkilinin uğramış olduğu zararını bölgenin değerlendirilmesi nedeniyle tam olarak bilmemekle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 24.000.-TL zararının satış tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte Hazineden tahsil edilmesi talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili 27/12/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile açmış olduğu tazminatı ıslah yolu ile 75.308,02.-TL artırarak toplam 99308,02.-TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş ıslah harcını da yatırmıştır.
    Mahkemece; yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca açılan tazminat istemine ilişkindir.
    4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi, tapu sicilinin aleniliği ve tapu siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir aynî hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olup, buna göre "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur”.
    Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince davalı sıfatı Hazinenin olup Tapu Müdürlüğünün davalı sıfatı bulunmadığından tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumetten reddi gerekeceği hususu düşünülebilir ise de Yüksek Hukuk Genel Kurulunun HGK"nın 2011/9-718 E. - 2012/36 K. sayılı kararında da değinildiği üzere, HMK’nın 124/4. maddesindeki, "Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder." hükmü uyarınca, somut olayda, tapu müdürlüğünün davalı gösterilmesi ve tapu müdürlüğünün de Hazine vekili tarafından temsil edilmiş olmasının temsilcide yanılgı olarak değerlendirilmesi gereklidir.
    Yargıtayın istikrar kazanmış uygulamalarına göre de, davacı, temsilcideki yanılmayı sonradan düzeltebilir. Temsilcide yanılmanın hukukî yaptırımı, hasımda yanılmada olduğu gibi, davanın reddi gibi ağır bir sonuç doğurmaz.
    Davanın niteliğine göre, husumetin Hazineye yöneltilmesi gerekirken, taraf sıfatı bulunmayan tapu müdürlüğü hasım gösterilmiştir. Dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, asıl dava edilmek istenenin tapu müdürlüğü değil, Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın davalı olarak sadece tapu müdürlüğüne yöneltildiğinden söz edilemez. Ortada belirgin biçimde temsilcide yanılma hali vardır. Mahkemece temsilcide yanılma hali re"sen gözetilerek, davanın Hazineye yönlendirilmesi için davacı yana olanak verilmesi, Hazinenin delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeni ile 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalı ... müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 388/4 (HMK 297/ç) ve HUMK 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/10/2016 günü oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi