Zimmet - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/7763 Esas 2014/13258 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/7763
Karar No: 2014/13258
Karar Tarihi: 25.12.2014

Zimmet - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/7763 Esas 2014/13258 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2014/7763 E.  ,  2014/13258 K.

    "İçtihat Metni"



    Esas No : 2014/7763
    Karar No : 2014/13258
    Tebliğname No : 5 - 2014/234713
    MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 25/12/2012
    NUMARASI : 2010/146 Esas, 2012/692 Karar
    SUÇ : Zimmet, resmi belgede sahtecilik

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, zimmet suçundan kurulan hükümle ilgili olarak duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:
    Suçların 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında aynı Yasanın 53/5. maddesinin sanık hakkında uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 247. (765 sayılı TCK"nın 202.) maddesinde düzenlenen zimmet suçunun oluşması için "kamu görevlisinin veya özel mevzuatları gereği kamu görevlisi gibi cezalandırılabilen kişilerin görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının yararına zimmetine geçirmesinin" gerektiği, somut olayda; mutemet olan sanığın düzenlemiş olduğu okul personeline ait tahakkuk evraklarını değiştirip, okulda çalışan personelin sayısını fazla göstererek fazla tahakkuk ettirilen miktarları mal edinmesi şeklinde gerçekleşen eyleminde, suça konu paraların görev dolayısıyla sanığa teslim edilmediği, sanığın muhafaza ve gözetim sorumluluğunun da olmadığı bu nedenle de fiilinde yasal tevdii unsurunun gerçekleşmediği, hileli ve yasal olmayan yollarla kendisine haksız olarak menfaat sağladığı anlaşılmakla; sanığın eyleminin zincirleme biçimde kamu kurumuna karşı dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç niteliğinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, sanık hakkında olayın oluş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın kişiliği ve suçu sürdürmedeki ısrarlı tutumu ve suçun işlenme süresi göz önüne alınarak sahtecilik suçundan hükmolunan temel cezanın ve her iki suçtan zincirleme suç nedeniyle yapılacak artırımın hak ve nesafete uygun bir şekilde belirlenmesi gerekirken, eylemler ile orantılı olmayacak şekilde sahtecilik suçundan temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi ve her iki suçtan zincirleme suç nedeniyle 2/4 oranında artırım yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
    Kabule göre de;
    Sanığın hileli davranışlarla gerçekleştirdiği eyleminin nitelikli zimmet vasfında olacağı nazara alınmadan basit zimmet suçundan hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ve duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.