12. Ceza Dairesi 2019/2460 E. , 2021/1815 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.735,70 TL maddi ve 6.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/604 Esas - 2015/567 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 27/07/2015 - 15/12/2015 tarihleri arasında gözaltı ile birlikte 4 ay 19 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 23/12/2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 10.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminat ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 4.735,70 TL maddi, 6.500 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış, karar tarihinde yürürlükte bulunan düzenleme dikkate alındığında, davacı lehine hükmolunan vekalet ücreti miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki bu hususa ilişkin düzeltilerek onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, hükmolunan tazminat miktarlarının fazla olduğuna, davacının kendi kusurlu hareketleri ile olaya sebebiyet verdiğine, eksik araştırma yapıldığına ve dava dilekçesinde ileri sürdükleri hususların dikkate alınmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Mahkemece manevi tazminata hükmolunurken ""kazanç kaybına karşılık"" ibaresine yer verilmesi suretiyle duraksamaya neden olunması,
2- Davacı tarafça faize hükmolunması talebinde bulunulmadığı dikkate alınmadan, tayin olunan maddi ve manevi tazminat miktarlarına gözaltı tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerindeki ""gözaltı tarihi olan 27/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte"" ibarelerinin ve hüküm fıkrasının (2) numaralı bendindeki ""kazanç kaybına karşılık"" ibaresinin hükümden çıkarılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.