7. Hukuk Dairesi 2015/33714 E. , 2016/1782 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğini, fesihte biçimsel koşullara da uyulmadığını, davacı ilk işe girdiğinde belediye şirketi olan ....... şirketi üzerinden sigortalı gösterildiğini ve belediye ile bu şirket arasındaki hizmet alımı işi muvazaa olup yargı kararlarıyla da kesinleştiğini, bu nedenle davalı şirket ile olan ilişkinin de muvazaalı olduğunu ve davacının davalı belediyeye iadesini, olmadığı takdirde davalı şirkete işe iadesini, sendikal tazminat ve diğer sonuçlara hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Belediye vekili, davalı şirket ile davalı belediye arasında muvazaa olmadığını, sendikal tazminat talebinin yerinde olmadığını, hizmet alımına dayalı husumet itirazında bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, muvazaaya dayalı husumet itirazında bulunmuş, davacının iş akdine ihale dönemi bittiğinden geçerli nedenle son verildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin haklı bir sebebe dayanılmaksızın, yazılı fesih bildirimi yapılmadan ve 4857 sayılı Kanunun 19. maddesindeki şekle aykırı olarak feshedildiği, davalılar arasında yasal alt işverenlik bulunduğu, ilişkinin muvazaaya dayanmadığı, iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğinin davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalı şirkete işe iadesine, mali sonuçlardan davalıların müşterek müteselsil sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.
Öncelikle; toplanan deliller ve fesih sebebine göre işverence gerçekleştirilen feshin geçerli nedene dayanmadığına, davacının sendikal nedenle fesih iddiasını ispat edemediğine dair mahkemenin tespiti yerinde görülmüş olup davalı Belediyenin tüm, davacı ile davalı Şirketin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
Dosya kapsamından; davacının 09.11.2012-31.12.2014 tarihleri arasında fasılasız olarak davalı belediyeye ait işyerinde önce temizlik elemanı, daha sonra şoför olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. SGK kayıtlarına göre davacının, davalı belediye işyerinde ilk olarak 09.11.2012 tarihinde dava dışı ............-................ nezdinde çalışmaya başladığı, 30.09.2013 tarihine kadar bu işveren nezdinde; 01.10.2013-31.12.2013 tarihleri arasında davalı şirket üzerinden sigortalı gösterildikten sonra 01.01.2014-31.08.2014 tarihleri arasında dava dışı ............nde, ardından 01.09.2014-31.12.2014 tarihleri arasında yine davalı şirkette çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin asıl-alt işveren ilişkisi olduğu sonucuna varılmış ise de; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 16.1.2014 tarih ve 2013/7776 -2014/512 E-K sayılı ilamı, yine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 27.6.2013 tarih ve 2013/5017 -2013/12102 E-K sayılı ilamı vb yargı kararları ile davalı Belediye ile ............-................ arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu sonucuna varılmıştır. Söz konusu tespitin aynı hizmet alım sözleşmelerine bağlı olarak ve benzer işlerde çalışan diğer işçiler bakımından da aynı sonucu doğuracağı açıktır. Ayrıca, dosyadaki davacı ve davalı tanık beyanlarına göre davacının çalıştığı süre içerisinde emir ve talimatları davalı belediye yetkililerinden aldığı, çalışma şartlarını davalı belediyenin belirlediği, işe alma-çıkarmada da davalı belediyenin yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere, davacı ilk olarak muvazaa tespitine konu ............-................ üzerinden sigortalanmış, arkasından hiç ara vermeden önce davalı şirkette, daha sonra dava dışı ............nde, ardından en son olarak yine davalı şirket nezdinde çalışmasını sürdürmüştür. Şu halde davacının davalı belediyede ilk olarak muvazaaya dayalı olarak çalıştırılması, akabinde aynı işyerinde kesintisiz çalışmasının sürmesi karşısında ........... üzerinden çalışmasının da muvazaaya dayalı olduğunun kabulü gerekir. Bu tespitlere göre davacının hukuki ve fiili işvereninin davalı Belediye olarak kabulü zorunludur. Ayrıca davalı ...…..... de muvazalı işlemin tarafı olup kendi muvazaasından faydalanamayacağından işe iadenin mali sonuçlarından sorumlu tutulmalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davalı ... Belediye Başkanlığı tarafından yapılan feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen işverende İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı ... Belediye Başkanlığınca süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için ............ Belediye Başkanlığına süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5- Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile kalan 1,50 TL harcın davalılardan müştereken ve mütelselsilen tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
6- Davacının yapmış olduğu Yargıtay’a geliş-dönüş dahil toplam 224,10 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1800,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine
8- Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı ile davalı Şirkete iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı Belediyeye yükletilmesine, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.