10. Hukuk Dairesi 2015/6314 E. , 2017/6099 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yersiz tahsil edilen prim bedellerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava dosyası incelendiğinde, 19.05.2012 tarihli tutanak ile, dava dışı ... isimli şahsın davacı işyerinde çalıştığının tespit edilmesi üzerine, davalı Kurum tarafından, davacının bir yıl boyunca teşvik indiriminden yararlanmaması gerektiğine dair karar aldığı, 19.05.2012 günü için prim belgesi isteme yazısını davacıya gönderdiği ve olaya ilişkin ayrıca idari para cezası uyguladığı, davacının teşvikten yararlanmaması nedeniyle fazladan ödemek zorunda kaldığı alacağı işbu dava ile istediği, diğer taraftan idari para cezalarının iptali için ilgili idare mahkemesinde ayrıca dava açtığını belirttiği, mahkemece, dava dışı ...’in davacı işyerinde çalışmadığı kanaatiyle davacı tarafından ibraz edilen tahakkuk fişi ve ödemelere itibar edilmek suretiyle karar verildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
1- Dava konusu esas itibariyle dava dışı ...’in davacı işyerinde çalışıp çalışmadığına ilişkin olduğundan, ilgili şahsın davaya dahil edilmesi gerekmektedir. Zira verilen hüküm ilgilinin hak alanını ilgilendirmektedir. 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124. maddesinde “…maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir…” hükmü uyarınca, ilgiliye usulüne uygun şekilde husumet yöneltilmeli, göstereceği bütün deliller toplandıktan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
2- Bir nevi hizmet tespiti içerikli işbu davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddesi olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmelerinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
O halde mahkemece, ilgili dönemde Kuruma verilmiş dönem bordrolarında kayden çalışması görünen bordro tanıkları belirlenerek beyanlarına başvurulmalı, bordro tanığı bulunmaması halinde aynı çevrede iş yapan başka işverenler veya bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler, komşu işyeri tanıkları saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davacı tarafça güvenlik hizmetinin dava dışı başka bir şirketten alındığı iddiası üzerine, dava dilekçesi ekindeki sözleşme içeriği de gözetilmek suretiyle, ilgili şahsın varsa dava dışı güvenlik şirketi ile ilişkisi irdelenmeli, varsa dava dışı bu şirkette ilgili şahsa ait kayıtlar getirtilmeli, gerektiğinde güvenlik şirketi bordrolu çalışanları ile yetkilileri dinlenilmeli, belirdiği takdirde tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, davacının idare mahkemesinde açmış olduğu dava sonuçları beklenilmeli, kesinleştiği takdirde ilgili kararların birer suretleri ikmal edilmeli, diğer taraftan, davacının teşvikten yararlanmadığı dönemler davalı Kurumdan sorularak ve yine ilgili bilgi ve belgeler davalı Kurumdan ikmal edilmek suretiyle, bu konuda yeterli ve gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlarda araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.