
Esas No: 2015/5259
Karar No: 2016/4839
Karar Tarihi: 08.04.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/5259 Esas 2016/4839 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... çalışma alanında bulunan 131 ada 1 parsel sayılı 37.358,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz taşlık ve çalılık niteliği ile ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın ekonomik amaca uygun olacak şekilde zirai amaçla kullanılmadığı gibi başka bir amaçla kullanıldığının dahi ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Keşif sırasında Mahkemece, taşınmazın üzerinde sık palamut, menengiç, yaban armutu, yaban fıstığı ağaçlarının olduğu büyük taş öbeklerinin olduğu, yabani otların bol miktarda olduğu, eğimli olduğu sınırlarının belirgin olmadığı sürülü olmadığı gözlemlenmiştir. Ziraat bilirkişi raporunda ise talebe konu fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile belirtilen bölümün killi tınlı toprak yapısına sahip olduğu, arazi meylinin % 5-7 civarında değişiklik gösterdiği, toprak derinliğinin iyi olduğu, toprak geçirgenliği ve su tutma kapasitesinin normal olduğu, taşınmazın hali hazırda sürülmemiş olduğu, üzerinde yabancı otlarla kaplı olduğu, içerisinde sık olarak meşe palamutu, yer yer fıstık, alıç ve menengiç ağaçlarının olduğu, taşların öbek öbek toplanmış olduğu, sınırlarının taş duvar ile örülü olduğu, daha önce tarım yapıldığına dair emareler bulunduğu, makineli tarıma uygun 3. sınıf tarım arazisi olduğu bildirilmiştir. Beyanlarına başvurulan tanık ve yerel bilirkişiler tarafından da davacının babasından intikal eden zilyetliği devam ettirdiği beyan edilmiştir. Mahkemece ziraat bilirkişisinin raporu ve mahkeme gözleminin hükme esas alındığı bildirilmiş ise de yukarıda bahsedildiği üzere ziraat bilirkişi raporuna göre taşınmaz 3. sınıf tarım arazisi olup zilyetlik emareleri bulunmaktadır. Ziraat bilirkişisi ile tanık ve yerel bilirkişi beyanlarıyla çelişen salt mahkeme gözlemine itibar edilerek hüküm kurulmasında isabet bulunmadığı gibi davacının başkaca kardeşlerinin olduğu nüfus kayıtlarından anlaşılmakla taşınmazın davacıya babasından ne şekilde intikal ettiği davacının aktif dava ehliyeti olup olmadığı üzerinde durulmamış olması da isabetsizdir.
Doğru sonuca ulaşılabilmesi için kadastro tespit tarihi olan 2008 yılından önceki zilyetlik durumunun tespiti amacıyla bu tarihten 20 yıl öncesini 5"er yıllık periyotlar halinde (15- 20-25 yıl öncesine ait) tespit gününe kadar gösterecek şekilde 3 farklı tarihe ait hava fotoğrafları getirtildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, 3 kişiden oluşan ziraat mühendisi, fotogrametri ve harita mühendisi bilirkişiden oluşacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taşınmazın öncesinin davacının babasına ait olması halinde davacının aktif dava ehliyetinin ne şekilde oluştuğu üzerinde durmalı, çekişme konusu taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, dava konusu edilen bu yerin 2008 tarihinden 20 yıl önceki ve hali hazırdaki niteliğinin, konumunun, bitki örtüsünün, taşınmaz üzerinde tespit gününe kadar tarım arazisi niteliği ile ekonomik amaca uygun zilyetliğin var olup olmadığının, var ise ne zaman başlayıp ne süre devam ettiğinin belirlenmesi yönünden fotogrametri uzmanı bilirkişilerden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafı üzerinde stereskop aleti ile inceleme yapılmak suretiyle düzenleyecekleri raporlar alınmalı; davacının aktif dava ehliyeti olması halinde davacı yararına 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesinde de öngörülen zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
08.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.