Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/32270
Karar No: 2016/1779

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/32270 Esas 2016/1779 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/32270 E.  ,  2016/1779 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : İşe iade

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı işçi iş sözleşmesinin işverence sendikal nedenle feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesi, buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.
    Davalı işveren, davacının 10.10.2013 tarihinde işe izinsiz ve mazeretsiz gelmediği, savunma da vermediği, üretimde yarattığı huzursuzluklar ve performansındaki düşüşler nedeniyle davacının iş akdinin ihbar öneli tanınarak geçerli nedenle feshedildiğini, sendikal nedenle fesih iddiasının doğru olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, 13/03/2014 tarihli fesih bildiriminde işverenin herhangi bir neden ve gerekçe göstermediğini, bu hali ile söz konusu fesih işleminin geçerli kabul edilemeyeceğini, esas bakımından da feshin geçersiz olduğunu, davalı tarafça dayanılan 1 günlük devamsızlığın fesih bildiriminden sonraya tekabül ettiğini, savunmanın aksine davacının üretimde yarattığı huzursuzluk ve performans düşüklüğünün de somut deliller ile ispat edilemediğini, davacının da feshin sendikal nedenlerle yapıldığını ispatlayamadığı, bu sebeplerle davalı feshinin haklı ve geçerli olmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    Sendikal tazminat dava tarihinde yürürlükte olan 6356 Sayılı Kanunun 25. Maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamayacağı kuralı getirilmiştir. Konuya dair bir başka güvence bahsi geçen maddenin üçüncü fıkrasında öngörülmüş, işçilerin sendikaya üye olmaları veya olmamaları sebebiyle iş sözleşmelerinin feshedilemeyeceği, yine yasaya uygun sendikal faaliyetler sebebiyle işten çıkarılamayacakları ya da farklı uygulamaya tabi tutulamayacakları hükme bağlanmıştır.
    İşverenin 6356 sayılı Sendikalar Kanununun 25 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına aykırı davranması halinde, işçinin bir yıldan az olmamak üzere sendikal tazminata hak kazanacağı hususu da Yasada ifadesini bulmuştur.
    6356 sayılı Sendikalar Kanununun 25 inci maddesinin 5. Fıkrasına göre, sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi hâlinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.
    Aynı Kanun’un 6. Fıkrasına göre de “İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür.” Denilmektedir.
    Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
    Somut olayda, Mahkemece davacının dayandığı ....... Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2010/3809 E. ve 2014/367 K. sayılı işveren yetkilisi ...............’ın sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçundan mahkumiyetine dair kararda suç tarihinin 17/10/2010 olup davacının iş akdinin feshinden yıllar öncesine ait olduğu, yine davacı vekilince dosyaya sunulan emsal kararlara konu diğer işçilerin iş akitlerinin fesih tarihlerinin de Ekim-Kasım 2010 aylarına ilişkin olduğu bu sebeplerle yıllar sonrası davacı feshine emsal olarak alınamayacakları, dosyada dinlenilen davacı tanığı ...’nun hali hazırda davacı ile aynı sendikada olup halen davalı işyerinde 40 civarında çalışan işçi olduğunu bildirdiği, ilgili sendika ve İş Kur yazı cevaplarından davalı işyerinde hali hazırda 51 sendikalı çalışan olduğunun anlaşıldığı, davacının sendikal nedenler ile iş akdinin sonlandırıldığı hususlarının başkaca somut deliller ile de ispat edilemediği gerekçesiyle feshin sendikal nedenler ile olmadığı kabul edilmiştir.
    Öncelikle, toplanan deliller ve fesih sebebine göre işverence gerçekleştirilen feshin geçerli nedene dayanmadığına dair mahkemenin tespiti yerinde görülmüş olup davalının bu yöndeki temyiz itirazları yerinde değildir.
    Dairemizin 10.12.2015 tarih, 2015/28824 E. ve 2015/25000 K. sayılı kararında, davacı ile davalı işyerinde enjeksiyon bölümünde makine operatörü olarak çalışan ...........’ın aynı iddialarla açtığı işe iade davasında ... .. İş mahkemesince sendikal nedenle fesih iddiasının kabul edilerek davacının işe iadesine, 6356 sayılı Yasanın 25/5.md.si uyarınca davacının 1 yıllık brüt ücreti tutarında sendikal tazminata karar verildiği, kararın Dairemizce onandığı görülmüştür.
    Dosyadaki delil durumunun incelenmesinde, davacının üyesi bulunduğu .............. sendikasına yazı yazıldığı, üye kayıt fişinin gönderildiği, buna göre davacının sözü edilen sendikaya 14.02.2014 tarihinde üye olduğu, iş akdinin ise 13.03.2014 tarihinde feshedildiği görülmektedir. Ayrıca, Sendika tarafından işyerinde halen çalışan 56 sendika üyesinin olduğu, 4’ünün isitifa ettiği, halen 51 üyenin bulunduğu, sendika üyesi olup da işten çıkarılan 42 işçinin bulunduğu, işyerindeki örgütlenmenin 4 yıldan beri sürdüğü ve çok sayıda üyenin iş akdine son verildiği veya ağır sendikal baskılara maruz bırakıldıkları, isimlerinin bu sebeple bildirilemeyeceğinin belirtildiği görülmüştür.
    Duruşmada dinlenilen davacı tanıkları da, davacının sendikal faaliyetlere katıldığını, örgütlenmeye katkıda bulunduğunu doğrulamışlardır.
    Mahkemece getirtilip incelenen, ... .. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/3809 E. 2014/367 K. sayılı dava dosyasında, sendikal hakların kullanmasının engellenmesi suçlaması ile davalı işveren yetkilileri ............... ve ......... hakkında ceza soruşturması başlatıldığı, 20 şikayetçi işçinin yargılama safahatinde davaya müdahil oldukları ve neticeten 18/02/2014 tarihli nihai karar ile işyeri yetkilileri sanıklardan .......... hakkında beraat kararı verildiği diğer yetkili sanığın ise üzerine atılı suçu sabit görülerek mahkumiyetine karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Yine Mahkemece Bölge Çalışma Müdürlüğünden getirtilen yetki dökümü ve dosya kapsamına göre, işyerinde 25.02.2015 tarihi itibariyle toplam işçi sayısının 195, toplam sendikalı sayısının ise 46 olduğu; 13.03.2014 tarihi itibariyle ise toplam işçi sayısının 183, sendikalı işçi sayısının 51 olduğu, sendikanın 2011 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurusunda çoğunluğun sağlanamadığının tespitinin edildiği ve sendikanın işyerinde örgütlenme faaliyetlerinin devam ettiği anlaşılmaktadır.
    Gerek yukarıda belirtilen Dairemizin 2015/28824 E. ve 2015/25000 K. sayılı kararına ilişkin dosya kapsamı gerekse somut olaya ilişkin dosyadaki bilgi ve belgelerden, sendikanın ilk olarak davalı işyerinde 2010 yılında örgütlenmeye başladığı, o tarihte çok sayıda işçinin çeşitli sebeplerle işten çıkarıldığı, işten çıkışların sendikal nedenle olduğunun o dönem için yargı kararlarıyla kesinleştiği anlaşılmıştır. Fesih tarihleri farklı olduğundan mahkemece, kesinleşen bu kararların eldeki dosyaya emsal olamayacağına yönelik kabulü isabetli ise de, sendikal nedenin varlığı gerek Dairemizin 10.12.2015 tarih, 2015/28824 E. ve 2015/25000 K. sayılı kararı gerekse dosyadaki yukarıda belirtilen diğer deliller ile sabittir.
    Davacı ve davacı ile aynı bölümde davacı gibi makine operatörü olarak çalışan ..........."ın iş akdinin feshinden önce vardiyalarının geçimsizlik, devamsızlık, düşük performans vs. gerekçe gösterilerek değiştirilmesi, bilahare her ikisinin de iş akdinin 2 gün arayla işverence geçerli nedenle feshedilmesi, fesih bildirimlerinin her ikisinde de fesih sebebinin açık ve kesin olarak gösterilmemesi, yazılı savunmalarının alınmaması ve bu nedenle feshin biçimsel koşullarına uyulmaması, yargılama aşamasında davacıların devamsızlıkları, performanslarının düşüklüğü nedenine dayanılmış ise de bu konularda da somut ve geçerli deliller sunulamaması, davacı ile emsal dosya davacısı ..........."ın fesihten 1-2 ay önce .............. sendikasına üye olmaları, işyerinde sendikanın örgütlenmesine katkıda bulundukları ve sendikal faaliyetlerde bulunduklarının tanık beyanları ile sabit olması, aynı işyeri çalışanı ...........’ın iş akdinin sendikal nedenle feshinin kabulüne, işe iadesine ilişkin kararın Dairemizce onanması, öte yandan işyerinde sendikanın örgütlenme süreci devam ettiğinden önceki yıllara ilişkin olsa dahi işveren yetkilileri ...............’ın sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçundan mahkum olup bu kararın da kesinleşmesi karşısında; Dairemizin emsal kararından ayrılmayı gerektirir bir yön bulunmadığından, feshin sendikal nedenle yapıldığının sabit olduğu görülmüştür. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile sendikal nedenin ispatlanamadığı gerekçesiyle sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmesi hatalıdır.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1- Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2- Feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine,
    3- Karar kesinleştiğinde, davacıya ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni, 6356 sayılı Yasanın 25/5.md.si dikkate alınarak işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın takdiren davacının 1 yıllık brüt ücreti tutarında belirlenmesi ile davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesi gerektiğinin tespitine,
    4- Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ile diğer hakların davalıdan tahsili gerektiğinin tespitine.
    5- Alınması gereken 29,20 TL karar harcından peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,00 TL harcın davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydına
    6- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine.
    7- Davacının yapmış olduğu Yargıtay’a geliş-dönüş dahil toplam 153,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    8- Artan gider avansının ilgilisine iadesine,
    9- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 28/01/2016 oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi