2. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/15347 Karar No: 2014/939
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/15347 Esas 2014/939 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2013/15347 E. , 2014/939 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kozaklı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :11.04.2013 NUMARASI :Esas no:2012/128 Karar no:2013/50
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.20.01.2014(Pzt.) KARŞI OY YAZISI Davacı, birisinin üzerinde üç katlı betonarme bina bulunan, diğeri ise daire niteliğinde bulunan iki adet taşınmazıyla ilgili davalının tasarruf yetkisinin kısıtlanmasını talep etmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalının emekli olduğu ve adına kayıtlı taşınmazlar dışında aylık 6.000. TL gelirinin bulunduğu (emekli maaşı) anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunun 199. maddesi ailenin ekonomik malvarlığının korunması vey evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ölçüde eşlerden birinin istemi üzerine hakimin, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasışyla yapabileceğine karar verebileceğini hükme bağlamıştır. Somut olayda davacı, davalının başka bir kadınla birlikte yaşadığını, davalının adına kayıtlı taşınmazları satarak kendisinden ve çocuklarından kaçıracağından endişe duyduğunu ileri sürerek davalının bu taşınmazlarla ilgili tasarruf yetkisinin kısıtlanmasını talep etmiştir. Mahkemece “davalının başka bir kadınla karı koca gibi yaşamaya başladığı, dava konusu taşınmazların edinilmesinde davacınında katkısının bulunması, davalının savurgan bir hayat tarzı olması ve dava konusu taşınmazları elden çıkarma arzusunda olabileceği” kabul edilerek iki adet taşınmazıyla ilgili tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına karar verilmiştir. Mahkemenin kabul ettiği gerekçeler tasarruf yetkisinin kısıtlanması için yeterli değildir. Türk Medeni Kanununun 199. maddesindeki şartlar davacı yönünden gerçekleşmemiştir. Durum böyleyken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.