23. Hukuk Dairesi 2017/2588 E. , 2020/3275 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davacı- asıl davada davalı ...Ş vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, borçluya ait taşınmazın satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde müvekkiline pay ayrılmadığını, müvekkilinin takibinin daha önce olduğunu, aciz vesikası alınarak tasarrufun iptali davası açıldığını, davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkili dosyasının davalı dosyaları ile garameye girmesi gerektiğini, davalının alacaklı olduğu dosyalardan tahsilat yapıldığını, alacağın olduğundan fazla gösterildiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalı alacağının gerçekte var olmadığını, sıra cetvelinden çıkarılması gerektiğini ileri sürerek davalıya ayrılana payın müvekkili dosyasına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, mahkemenin görevsiz olduğunu, davacının aldığı ihtiyati haciz kararının mahkemenin karar vermesi üzerine kalktığını, itirazların yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili, alacağın gerçek olduğunu, kayıtlarla sabit bulunduğunu savunarak davanın reddini savunmuştur
Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; asıl davada davacının , takibinin davalı takibinden önce olduğu davacının aciz vesikası alarak tasarrufun iptali davası açtığı, davanın kabulüne karar verildiği, ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, İİK"nın 100. maddesine göre hacze iştirak edebileceği anlaşıldığından, asıl davanın kabulü ile ... 14. İcra Müdürlüğünün 2015/3487 takip sayılı dosyasında yapılan 24.09.2007 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Birleşen dava bakımından da, borçlunun davalı bankadan kredi kullandığı, kredilerin teminatı olarak teminat senedi alındığı, bu kredilerin geri ödenmediği kayıtlarla sabit olduğu anlaşılmakla birleşen davanın reddine karar reddine karar verilmiştir.
Kararı, birleşen davada davacı- asıl davada davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Birleşen davada davacı-asıl davada davalı ...Ş. vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Birleşen davada davacı-asıl davada davalı ...Ş. vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazları bakımından ise İİK 100/1. maddesi gereğince “İlk haciz ilamsız takibe müstenitse takip talebinden ve ilama istinat ediyorsa dava ikamesinden mukaddem yapılmış bir takip üzerine alınan aciz vesikasına dayanan alacaklı İlk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye girinciye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilir"
Somut olayda ilk haciz sahibi alacaklının birleşen davada davacı-asıl davada davalı ...Ş. olduğu, 01.04.2005 tarihinde ilamsız takip yaptığı, asıl davada davacı/Birleşen davada davalı ... Ltd"nin ise takibinin 10.02.2005 tarihli olduğu, her iki alacaklının da tasarrufun iptali davası açtığı, ... Ltd"nin takip tarihi ... A.Ş"nin ilamsız takibinden önce ise de asıl davada davacı ... Ltd"nin aciz vesikasını 06.12.2005 tarihinde aldığı, hacze kabil mal bulunmadığına ilişkin haciz tutanağının ise 10.08.2005 tarihli olduğu icra dosyası kapsamında anlaşılmıştır. Bu durumda ... Ltd., ... Bankası A.Ş"nin takibinden önce alınmış aciz vesikasına sahip olmadığından İİK 100/1 maddesi kapsamında kendisinden önceki hacze iştiraki mümkün değildir. Açıklanan bu nedenlerle asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı-asıl davada davalı ...Ş. vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı-asıl davada davalı ...Ş. vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birleşen davada davacı-asıl davada davalı ...Ş. yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.