Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1718
Karar No: 2017/6787
Karar Tarihi: 14.06.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/1718 Esas 2017/6787 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/1718 E.  ,  2017/6787 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın maddi tazminat yönü ile reddine, manevi tazminat yönü ile kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili dava dilekçesinde; velayeti altında bulunan..."a 02/11/2007 tarihinde...Mah.... caddesi üzerinde davalı ..."ın idaresinde bulunduğu minibüs ile çarparak kafatasında kırıklar oluşacak ve hayati tehlikeye maruz kalacak şekilde yaralanmasına sebep olduğu, davalı ..."nin araç maliki olduğu, aracın davalı ... şirketine sigortalı bulunduğu, davacılardan ... için 30.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL maddi, ... için 15.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL maddi, ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/11/2007 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; kaza tarihinin 02/11/2007 olup, iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, davacı delillerinin tebliğ edilmediği ve içeriğinin açık olmadığı, bahse konu aracın sigortalı bulunduğu, sigorta limitinin bildirildiği, sorumluluğun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, tedavi giderleri ve geçici işgöremezlik taleplerinin karşılanmasının 6111 sayılı yasa gereğince mümkün olmadığı, bu giderlerinin .... tarafından karşılandığı, davacının sakatlığının sağlık kurulu raporu
    ile tespiti gerektiği, davadan önce şirkete başvuru olmadığı, bu nedenle ancak dava tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu tutulabileceklerini savunularak davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığı, zamanaşımı süresinin iki yıl olduğu, uzamış ceza aşımının uygulanması için katılma talebinde bulunulması gerektiği, istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; alınan Adli Tıp uzmanı bilirkişi raporu ve sonrasında itiraz üzerine alınan Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu raporlarında davacı..."da meydana gelen arızanın fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, bu nedenle sürekli maluliyetinin bulunmadığı, mevcut şikayetleri ile dava konusu trafik kazası arasında illiyet bağının kurulamadığı bildirilmiş olup birbirini doğrulayan raporlar esas alınmak sureti ile davacıların dava konusu trafik kazasına bağlı maddi bir zararının bulunmadığı anlaşılmakla, davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı ..."ın dava konusu kazada yaralanması nedeni ile kendisi ve baba ve annesi olan diğer davacıların manevi acı ve üzüntü yaşadıkları, meydana gelen haksız fiil nedeni ile kişilik haklarının zedelendiği, üzüntüsünü uzun süre yaşadıkları, bu manevi kayıplarının kısmen de olsa telafisi bakımından manevi tazminat takdiri gerektiği, davalı ..."ın haksız fiil faili olarak davalı ..."nin ise işleten (araç maliki) sıfatı ile zarardan sorumlu oldukları kabul edildiğinden, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, paranın dava tarihindeki alım gücüne, tarafların olaydaki kusur oranlarına, meydana gelen yaralanmanın derecesine ve hükmedilecek tazminatın davalılar bakımından ödenebilir miktarda olması gereği, davacılar bakımından da manevi zararın tatminine elverişli olması gereği birlikte değerlendirilmek sureti ile her bir davacı için manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; her bir davacı için 5.000,00 TL olmak üzere 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."den kaza tarihi 02/11/2007 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, dair karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nun 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
    Ticaret Mahkemelerinin görevli alanı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/1 maddesinde "Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir." ifadesi ile ticari davalar ile sınırlandırılmıştır. Ticari davalar ise TTK 4. Maddesinde sayılmıştır. Buna göre 4/1 maddesinde nispi ticari davalar 4/1-a fıkrasından f fıkrasına kadar sayılan hususlar ise mutlak ticari davalar olarak sayılmıştır.
    Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK 4/1. Maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafında tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar ise TTK 4/1-a maddesinde her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlar ile yine TTK 4/1 f fıkrasına kadar sayılan yasalarda belirtilen davalar olarak sayılmıştır.
    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3 maddesi gereği artık asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasında ki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1. Maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
    Somut dava incelendiğinde davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısının da bulunduğu
    görülmektedir. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle dava TTK 4/1-a maddesi gereği mutlak ticari dava olup 5/1 maddesi gereği asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılıp sonuçlandırılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün re"sen BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 14.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi