1. Hukuk Dairesi 2020/3761 E. , 2021/703 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS
Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları Fatma Dinç"in iki parça taşınmazını 23/09/2003 ve 03/08/2004 tarihli vasiyetnameler ile davalıya bıraktığını, vasiyetname tarihlerinde mirasbırakanın ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek vasiyetnamenin iptaline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, şartları oluşmadığından vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, terditli olarak ileri sürülen tenkis isteminin kabulüne dair verilen karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesince ""...Davalı taraf vasiyet konusu edilen malın bedelini tercih etmiştir. Davalı ayın verme tercihinde bulunduğundan davacıların saklı payı dışında kalan miktarın bedelinin davalıya nakden ödenmesi, taşınmazların tamamen davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekir. Mahkemece; davacıların mahfuz hissesi dışında kalan miktarın bedelinin davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, saklı paya tecavüz edilen miktara hükmedilmiş olması ve davacılar adına tescil kararı verilmemesi doğru görülmemiştir."" gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis isteminin kabulü ile 35.322,50-TL"nin seçim hakkının kullanıldığı 10/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davacılardan tahsiline, vasiyete konu taşınmazların davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış haklar doğar. Öyleyse mahkemece yapılacak iş, bozma kararında işaret edilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yaparak davanın sonuca bağlanmasından ibarettir.
Ne var ki; mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki, hükme esas alınan 09.12.2016 tarihli raporda temlik için terekenin 2014 yılı değeri olan 70.645,00-TL üzerinden her bir davacının 1/6 saklı payına isabet eden değer olan 11.774,17-TL mahsup edilerek davalıya ödenmesi gereken miktar (35.322,50-TL) tespit edilmiş, terekede olduğu anlaşılan 2403 parsel sayılı taşınmaz dikkate alınmaksızın davacıların saklı payına isabet eden değerin tamamı üzerinden hesaplama yapılmıştır. Oysa ki yapılması gereken; tercih hakkı ayın olarak kullanıldığından tereke içi toplam değerden her bir davacının saklı payına müdahale edilen değerin (11.427,20-TL) düşülmesi ile çıkan bedele hükmedilmesidir.
Öte yandan, tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak nakde göre karar verilmelidir.
Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak taşınmazların karar tarihindeki veya karar tarihine en yakın tarihteki rayice göre değerlerinin saptanması ve bu değerlerin 16.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak tenkis bedelinin temlik içi terekeden mahsup edilerek çıkan bedelin ödetilmesine karar verilmesi gerekirken, 2403 parsel dikkate alınmaksızın ve taşınmazların karar tarihindeki veya karar tarihine en yakın tarihteki rayice göre değerleri belirlenmeden 2014 yılı değerleri üzerinden hüküm tesisi doğru değildir.
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.