11. Hukuk Dairesi 2014/17602 E. , 2015/2795 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02/07/2014 tarih ve 2014/187-2014/196 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tanınmışlık vasfı taşıyan "..."",“...","...","..." ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının müvekkilinin markalarıyla iltibas ve tecavüz oluşturan, ayrıca onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayacak, ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki 2009/3168 numaralı, "..." ibareli, 3, 5 ve 29. sınıf malların içeren kötü niyetli marka tescil başvurusunun ilânı üzerine kötü niyet, iltibas ve tanınmışlık sebeplerine dayalı olarak yaptıkları itirazlarının nihaî olarak YİDK tarafından 2011/M-4342 sayılı kararla işaret ve markaların iltibas oluşturacak derecede benzer olmaması ve başvuruda kötü niyet bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiğini ileri sürerek aynı/benzer ürünler bakımından hukuka aykırı kurum kararının iptaline ve davalı adına tescil olunan markanın anılan ürünler bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, davacı tarafından markalarda benzerliğe sebebiyet verdiği ifade olunan "...", “..." ve “..." kelimelerinin hareketli, faal, tesirli anlamlarına geldiğini, üzerinde kullanılacağı mallar için emsallerine bu ürünün daha iyi, daha tesirli ve daha fazla yarar sağladığını bildirdiğini, bu sebeple ayırt ediciliğinin oldukça düşük seviyede olduğunu, davacı markaları ile davalı başvurusunun konusu olan işaret arasında anlamsal, görsel ve sesçil olarak iltibasa yol açabilecek derecede bütünsel bir benzerlik bulunmadığını, başvuru konusu işaretin son hecesindeki "..." ibaresinin ayırt ediciliği sağladığını, ayırt edici gücü düşük ibarelere bir kısım ekler yapılmak suretiyle iltibas tehlikesinin bertaraf edilebileceğini, başvuru konusu markanın davacı markalarıyla iltibasa sebep olmayacağını, haksız yarar sağlamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket, savunma yapmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; başvuruya konu marka ile davacı markası arasında ortalama tüketiciler nezdinde iltibasa mahal verebilecek düzeyde benzerliğin bulunduğu, markaların aynı ürünleri kapsadığı gerekçesiyle TPE YİDK tarafından verilen 2011-M-4342 sayılı kararın yargılama konusu ağartma ve temizlik amaçlı maddeler, parfümeri, kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler, sabunlar, diş bakım ürünleri, aşındırıcı ürünler, parlatma ve bakım ürünleri, diş hekimliği için ürünler, hijyen sağlayıcı ürünler, zararlı bitkileri hayvanlan ve mantarları imha edici maddeler, mekanlar için koku gidericiler, koku vericiler, dezenfektanlar, antiseptikler, tıbbi amaçlı deterjanlar yönünden iptaline, davalı adına tescilli 2010/3168 sayılı markanın bu ürünler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPE vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı TPE vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı TPE vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.