Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/258
Karar No: 2018/2107
Karar Tarihi: 27.02.2018

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/258 Esas 2018/2107 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, ticareti terk suçu nedeniyle yargılanan sanığın temyiz talebini reddetmiş ve hükmü onamıştır. Sanığın şirketi vergi dairesine son beyannameyi verdikten sonra faaliyetine devam edip etmediğini değerlendirmek üzere delilleri bir bütün halinde göz önüne alarak karar vermemesi nedeniyle karar bozulmuştur. Ayrıca, ticareti terk suçu için özel bir etkin pişmanlık hükmü bulunduğundan, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda öncelikle uygulanması zorunlu olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 2004 Sayılı Kanun, İİK’nın 44 ve 337/a, TCK’nın 43/2, 5237 Sayılı TCK’nun 42, 43 ve 44. maddeleri, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi, CMK’nun 253 ve 254. maddeleri, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2016/258 E.  ,  2018/2107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Red, Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
    1- ... Sanayi ve Ticaret A.Ş. yönünden kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
    Eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    2- Sanık ... yönünden kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2012 tarih, 2011/505, 509, 513 E, 21/02/2012 tarih, 2011/506, 510, 511, 621 E sayılı kararlarında açıklandığı üzere “ tacir sayılan limited şirketlerin, temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, sorumlu oldukları şirketlerin ticareti terk etmeleri halinde; İcra İflas Kanununun 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisnaya yer verilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı kanunun 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına bir engel bulunmadığı “ yönündeki ulaşılan sonucun zaman içerisinde yerleşik uygulamaya dönüşmüş olması, ticareti terk eden tacir açısından; muhatapların haklarını korumaya yönelik olarak İİK"nın 44.maddesi ile, ticareti terk eden bir tacire; 15 gün içerisinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirme ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunma, ticaret sicili memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete"de ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan etme ve ilan masraflarını da ödeme yükümlülükleri yüklenmiş, bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımı ise İ.İ.Knın 337/a maddesinde düzenlenmiş olup, takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun;
    1- İİK"nın 44. maddesine göre mal beyanında bulunulmaması,
    2- Mal beyanında mevcudun eksik gösterilmiş olması,
    3- Aktifte yer alan malın veya yerine kaim olan değerin haciz veya iflas sırasında gösterilmemesi,
    4- Mal beyanından sonra, beyan edilen bu mallar üzerinde tasarruf edilmesi” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da
    (alacaklının zarar görmesi ve borçlunun tacir olması gibi...) gerçekleşmesi halinde oluşacağı konusunda gerek uygulamada gerek öğretide herhangi bir duraksamanın mevcut olmaması ve somut olayımızda borçlu şirketin vergi dairesi müdürlüğüne verilen en son tarihli beyanname örnekleri getirtilerek incelenmek, beyanname içeriklerine göre şirketin faaliyetine devam edip etmediği değerlendirilmek hususuyla birlikte delillerin bir bütün halinde gözönüne alınmak suretiyle, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    1) Ticareti terk suçu aynı işyeri ile ilgili olarak ancak bir defa işlenebilen bir suç olup, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43. maddesinin ikinci fıkrasında aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda bir cezaya hükmedileceğinin ancak bu cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar arttırılacağının öngörülmesi cihetle, ticareti terk suçunda sanık hakkında birden fazla şikayetin bulunması halinde tayin olunacak cezanın TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca arttırılması gerekecektir.
    UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedenlerle sanık hakkında ticareti terk suçundan verilip Dairemizin 2015/23247, 2015/23395, 2015/23609, 2016/259, 2016/297 esasında kayıtlı olan ve aynı gün incelenerek bozulmasına karar verilen dosyaların bulunması karşısında; anılan dosyaların birleştirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğu,
    2) 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 337/a. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nun 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafii ile şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27.02.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ

    Sayın Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık; İcra İflas Kanununu 337/a maddesinde düzenlenen "ticareti terk suçunda TCK"nın 43/2 maddesinde tanımlanan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
    5237 sayılı TCK’na hâkim olan ilke gerçek içtima olduğundan, bunun sonucu olarak, "kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza" söz konusu olacaktır. Nitekim bu husus Adalet Komisyonu raporunda da; "Ceza hukukunun temel kurallarından birisi, ‘kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza vardır" şeklinde ifade edilmektedir. Bunun istisnaları, suçların içtimaı bölümünde belirlenmiştir. Bu istisnalar dışında, işlenen her bir suçla ilgili olarak ayrı ayrı cezaya hükmedilecektir. Böylece verilen her bir ceza, bağımsızlığını koruyacaktır" şeklinde ifade edilmiştir. Bu kuralın istisnalarına ise, 5237 sayılı TCK’nun "suçların içtimaı" bölümünde, 42 (bileşik suç), 43 (zincirleme suç) ve 44. (fikri içtima) maddelerinde yer verilmiştir.
    Zincirleme suçta suçların çokluğu söz konusu olduğu için ancak yasayla zincirleme suça özel bir sonuç bağlanması halinde bunlara tek bir sonuç bağlanacağı, bunun dışında zincire dahil olan suçların hepsinin ayrı ayrı bağımsızlıklarını koruyacağında şüphe yoktur. Başka bir anlatımla TCK"nın 43/2 maddesinde düzenlenen aynı neviden fikri içtimadan söz edebilmek için öncelikle birden fazla bağımsız suçun, yasada belirtilen istisnai durumlarda bir araya gelmesi zorunludur.
    Somut olayımızda, ticareti terk suçu aynı işyeri için bir kez işlenebilen bir suçtur. Zira aynı işyerini yasada belirtilen yükümlülüklere riayet etmeksizin birden fazla terketmek mümkün değildir. Burada mağdur edilen müşteki sayısının fazlalığı temel cezanın tayini sırasında dikkate alınsa dahi, aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
    Sonuç olarak bölünmesi, parçalara ayrılması mümkün olmayan ve ancak bir kez işlenmesi mümkün olan ticareti terk suçunda, gerek zincirleme suçun gerekse fikri içtimanın olmazsa olmazını teşkil eden suç çokluğu bulunmadığı bu nedenle TCK.nın 43/2 maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı eylemin tek bir ticareti terke etme suçunu oluşturacağından sanık hakkında ticareti terk suçundan verilip Dairemizin 2015/23247 2015/23395 2015/23609 2016/259 2016/297 esasında kayıtlı dosyaların birleştirilerek buna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi düşüncesiyle Sayın Çoğunluğun kararına katılamıyorum. 27/02/2018


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi